17 Kasım 2022 Perşembe

İNSAN IRKI, PARA, GÜÇ VE CAYDIRICI CEZAYA İTİBAR EDER!

 İNSAN IRKI, PARA, GÜÇ VE CAYDIRICI CEZAYA İTİBAR EDER!

NEREDEYSE BÜTÜN DÜNYA ÜLKELERİNDE ADALETİN SAĞLANAMAMASININ NEDENİ, ALLAH’IN HÜKÜMLERİNİ VE CAYDIRICI CEZA UYGULAMAMALARIDIR!



DÜŞÜNDÜRÜCÜ ÖNSÖZ:  ABD, 1000 çeşit konuda, olağanüstü olaylar ve uzaylı ırklar hakkında filmler yaparken  Kıyamete yakın Dünyayı istila edecek olan Ye’cüc Me’cüc kavmi, zaman ve mekan yolcusu iyiliksever Hızır a.s. hakkında hiç film yaptığını duydunuz mu?

CEVAP: Çünkü İslam’da bildirilen önemli gerçekleri dünyaya ilan etmiş ve tasdik edilmesini çoğaltmış olacak; işte gerçekleri örtbas eden kâfirlik bu! Gerçekleri örtbas ederek başarı ve ölümsüz zafer kazanılmaz!

 ***********

KARA ŞÖVALYE (THE DARK NIGHT)  FİLMİ’NDE (2008 ABD YAPIMI)

JOKER’İN İBRET VERİCİ GÖRÜŞLERİ VE TECRÜBELERİ, ÇAĞIMIZDA İŞLEMEYEN, BOZUK DÜZENİ VE HALKIN MENFAATÇİ VE KORKAK KARAKTERİNİ AÇIKLIYOR



Hapiste Joker’le Batman (Yarasa Adam) ’in Konuşması

(87’15”)  Emniyet Müdürü James Gordon, Hücerede Joker’in yanından ayrılınca  Batman geldi, Joker’in kafasını masaya vurdu.

JOKER: Asla kafadan başlama, kurban hafif sersemler. Sonra, gördün mü? (Batman eline vurduktan sonra)

BATMAN: Beni istedin, buradayım.

JOKER: Ne yapacağını görmek istedim ve sen beni şaşırtmadın. 5 kişinin ölümü senden, sonra kandırmak için yerine Dent’i koydun. Benim gibi biri için bile cânice!

BATMAN: Dent nerede?

JOKER: O mafya bozuntuları ölmeni istiyor. İşler eski düzene dönsün diye. Ama gerçeği biliyorum; artık geriye dönüş yok. Herşeyi değiştirdim sonsuza dek.

BATMAN: Peki beni niye öldürmek istiyorsun?

JOKER: (Kahkahayla güldü) Hayır,ben seni öldürmek istemiyorum. Sensiz ne yaparım ben; gidip mafyayı mı dolandırayım?

Yo,yoo,hayır, biz birbirimizi tamamlıyoruz. Sen ve ben..

BATMAN: Para için öldüren pisliğin tekisin sen! (88:15)

JOKER: Onlardan biriymişsin gibi konuşma, değilsin! Olmak istesen bile onlar için sadece bir ucubesin, benim gibi! Şu anda sana ihtiyaçları var; ama olmadığında cüzzamlı gibi dışlarlar.

            Onların ahlakı ve koyduğu kurallar yalnızca kötü birer espri gibi.. İlk sorun belirtilerinde def edildin! Sen ancak onların izin verdiği kadar iyisin (88:48)

Sana göstereyim; bu medeni insanlar zor günler yaşadığında ne yaparlar bilir misin sen? Birbirlerini yerler!..

(ARA NOT: Her ne kadar filmde iki ayrı gemideki mahkumlar ve vatandaşlar hayatta kalmak için birbirini uçurmak için bombayı patlatamadılarsa da gerçek hayatta insanlık birbirini gerçekten yiyor!..)

            Bak ben bir canavar değilim; sadece herkesten öndeyim.

            O sırada Batman Joker’e saldırıp tuttu ve “Dent Nerede?” diye sordu.

JOKER: Bu kadar kural var ve seni kurtaracaklarını sanıyorsun.

BATMAN: Tek bir kuralım var.

JOKER: Gerçeği öğrenmek için o kuralı çiğnemen gerekecek.

BATMAN: Neymiş o?

JOKER: Bu dünyada yaşamanın tek mantıklı yolu ‘kuralsızlık’. Bu gece tek kuralını çiğneyeceksin.

BATMAN: Bunu düşünebilirim...

JOKER: AA, dakikalar kaldı. Onlardan birini kurtarmak için sadece benim oyunumu oynamalısın! (89:30)

BATMAN: Onlar mı?

JOKER: Biliyor musun bir süre için senin Dent olduğunu sandım, Rachel’in arkasından atladığın için.

BATMAN: Joker’i kaldırıp masaya çarptı.

JOKER: Şu hâline bir bak! Harvey, seninle sevgilisinin ilişkisini biliyor mu?

BATMAN: Nerdeler?

JOKER: Öldürmek bir tercihtir. (90:00)

BATMAN: (Joker’e vururken) “Nerdeler?” dedim.

JOKER: Bir hayatı ya da diğerini seçeceksin: Arkadaşın bölge savcısını ya da onun müstakbel gelinini? Yeter, elinde beni tehdit edebileceğin hiçbir şey yok! (90:17)

Bunca gücün hiçbir işe yaramıyor. Merak etme yerlerini söyleyeceğim, ikisinin de. Zâten amaç bu, seçmen gerekecek.

Harvey, 250 nolu  52. Caddede, şu anda Rachel da Cicero’daki X Bulvarında.

EMNİYET MÜDÜRÜ JAMES GORDON, Batman’e “Hangisini alacaksın?”

BATMAN: Rachel’i.

JAMES GORDON: O zaman biz de Dent’i alalım. 52.Cadde no:250 (90:44)

***********

(96. Dakika) Rachel’in bağlı olduğu bomba patladı. Harvey Dent’in patlamada yüzünde benzin olduğundan o yüzü yandı. O kurtarıldı.

(104: 40” ) Joker, belediye başkanı Nestor Carbonell, 60 dakika içinde ölmezse bir hastaneyi havaya uçuracağını televizyona bağlanarak bildirdi. Bütün güvenlik kurumları alarma geçti.

(107’ 50”) Joker, hemşire kılığında hastanede yatan bölge savcısı Harvey Dent’in yanına geldi ve ona:

            “Biliyor musun aramızda kötü hisler olmasını istemiyorum Harvey. Sen ve Rachel kaçırıldığında ben Gordon’un kafesindeydim. O patlayıcıları ben patlatmadım.”

HARVEY: Senin adamların, senin planındı.

JOKER: Sence ben plan yapabilecek biri miyim? Ne olduğumu biliyor musun? Arabaları kovalayan bir köpeğim. Arabayı yakalasam ne yapacağımı bilemem! Anladın mı? Ben sadece yaparım.

Mafyanın planları olur,polislerin planları olur, Gordon’un planı olur; bunların hepsi de komplocudur! Durmadan küçük dünyalarını kontrol etmeye çalışırlar. Ben komplocu değilim; komploculara bir şeyleri kontrol etmeye çalışmanın ne kadar zavallı olduğunu gösteriyorum. (108:48)

Yani söylediklerimde samimiyim. Yaklaş! (Joker, Harvey’in elini tuttu.)

            Sen ve kız arkadaşının olayı kişisel değildi. Gerçeği söylediğimi sen de biliyorsun. O komplocular sizi bulunduğunuz yere getirdi. Sen de komplocusun, planların vardı. Sonuçta olanlara bir bak!

Ben her zaman en iyi yaptığım şeyi yaptım; senin küçük planını aldım ve sana karşı çevirdim. Birkaç bidon benzin ve birkaç mermiyle şu şehre yaptığıma bir bak! Hı, biliyor musun, neyi fark ettim? Herşey plana göre gittiğinde kimse paniklemiyor, plan korkunç olsa bile. Mesela basına ‘yarın bir çete üyesi vurulacak veya bir kamyon dolusu asker havaya uçacak’ desem, kimse paniklemez; çünkü hepsi planın bir parçası. Fakat küçük bir belediye başkanı ölecek desem herkes birden kafayı yiyor. O yüzden biraz anarşi şart. Mevcut düzeni sarsınca herkes kendiliğinden kaosa dönüyor. Ban kaosun elçisiyim ve kaos neye dayanır sence?

( O sırada Harvey’in eline tabanca tutuşturarak kendi alnına uzatıyor)

‘Korkuya’ diyerek cevaplıyor. (110’ 47”)

            Hervey Dent,madeni parada turayı göstererek ‘Yaşarsın’ diyor;  yazıyı göstererek ‘Ölürsün!’ deyince

JOKER: İşte şimdi birbirimizi anladık, dedi.

            Biraz sonra Gotham Genel Hastanesi Joker tarafından bombalarla havaya uçuruldu.

Trajedi diğer olaylarla devam etti...

***********



Şimdi de semavi dinlere inananların inanmaya meyilli olduğu Kutsal Kur’an’daki şu ilahi uyarıyı dinleyelim:

“İnsanları, kendilerine hidayet (doğru yolu gösteren) geldiğinde iman etmekten ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan; sadece geçmiş milletlerin başlarına gelen felaketlerin kendilerine de gelmesini veya (ahiret) azabın (ın) ansızın göz göre göre gelip çatmasını beklemek olmuştur.

(Kehf Süresi, 55.ayet)

***********

İLÂHİ VAAD GELDİĞİ ZAMAN YE’CUC ME’CUC KAVMİ DÜNYAYI İSTİLA EDECEK:

Kehf Süresi 97 ve 98.Ayetler:

“Artık Ye’cuc ve Me’cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildirler.

Zülkarneyn dedi ki: “Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.”

            AYRICA KIYAMETİN BÜYÜK ALAMETLERİNDEN DECCAL’İN ŞERRİNDEN KORUNMAK İÇİN KEHF SÜRESİ İLK VE SON ON ÂYETİ OKUNUR:

Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Kim, Kehf sûresinin başından on âyet ezberlerse Deccâl’den korunmuş olur” (Müslim, “Müsâfirîn”, 257);

“Kim, Kehf sûresinin son on âyetini okursa Deccâlin fitnesinden korunur” (Müsned, VI, 446)

SONUÇ: Herkes geleceğe hazırlansın! Esenlikle. 23.10.2022

Mimoza Evrensel Keşifler Grubu

 

                                                                    *********** 


24 Ekim 2022 Pazartesi

MÜNAFIK ADAMLAR VE AKILSIZ KADINLARIN KİMLER OLDUĞUNU UYARAN PEYGAMBER HADİSLERİ

18.08.2022

MÜNAFIK ADAMLAR VE AKILSIZ KADINLARIN KİMLER OLDUĞUNU UYARAN PEYGAMBER HADİSLERİ

Bilhassa Kıyamet öncesi dönemde insanların çoğunun imanı zayıf olduğundan bir sınıfı,grubu veya meslek sahiplerini kınayan ilahi uyarılar iki üç kez bahsedildiğinde münafık ve günahkar kişiler hemen karşı saldırıya geçiyor. O yüzden hem adamları hem kadınları uyaran iki hadisi şerifi birlikte bildirecegiz:

            Birincisi, MÜNAFIK ADAMLAR HAKKINDA;

"Ahir zamanda bir camide binden fazla kişi namaz kılacak fakat içlerinde bir tane mü'min bulunmayacaktır."

Bu hadisi şerifi İmamı Deylemi eserinde bildirmiştir. Ne kadar korkunç bir durum!

Milyonlarca müminin imanı kaybetmelerinin başlıca Sebepleri, İslam'ın temel kaynakları/ delilleri olan Kuran,Sünnet ve İcma-i Ümmete (alimlerin ittifakı) dayanan dini tam olarak ve  doğru olarak bilmemeleri; ayrıca İslam'a sonradan katılan bidatlere doğruymuş gibi inanıp yanlış bir dini hayat yaşamalarıdır. 

   Dünyanın birçok yerinde batıl gelenekler ve yanlış inançlar maalesef salgın hastalık gibi hızla yayılmıştır.


Ahir zamandaki yaşantıdan iki örnek vermek uygun olur. Bir adam devamlı faiz geliri yiyor ve namazını da kılıyorsa onun yaşantısı münafık yaşantısıdır; çünkü faiz alıp vermek lanetlenmiş büyük günahlardandır.

Diğer bir örneği bozuk inanç grubundan seçelim. Bir adam Müslüman olarak biliniyor ve rahatlıkla yalancı şahitlik yapıyorsa o mümin değildir. Çünkü İslam'da yalancı şahitlikle Allah'a ortak koşmak aynı sayılmıştır.

   Müslümanlar hayatı boyunca doğru ilmi öğrenmeli ve hayatına tatbik etmelidir!

            İKİNCİ UYARICI HADİSİ ŞERİF, İTAATSİZ KADINLARADIR:

            "Haberiniz olsun ki cehennem beyinsiz (Arapçası 'sefih' kelimesidir, bu kelimenin birçok anlamından en yaygınları cahil,müsrif, rezil..) kişiler için yaratılmıştır; onlar da kadınlardır; ancak kocalarına itaat eden kadınlar bu hükmün dışındadır."

(Kaynak: Taberani, VIII, 220;

Heysemi, IV, 314;

Ramuzu'l Ehadis, 2019.Hadis, Serhat Kitabevi,2014)

Çağımızda milyonlarca Müslüman kadın, bilhassa çalışan kadınlardan memurlar yılda 261 gün, işçiler 313 gün amirlerinin doğru yanlış fark etmez, düzenli olarak emirlerine itaat ederken Allah'a, Hz.Muhammed'e ve dine uyan meşru hayat yaşayan kocalarına itaat etmemektedirler.

Para, otomobil,makam, şöhret ve dünya zevkleri zayıf inançlı milyonlarca kişiyi büyülemiştir. İşte peygamber uyarısında Cehennem böyle kişileri beklemektedir.

 Mesela bir kadın kocası razı olmadığı halde hosteslik yapıyorsa, devamlı dünyanın farklı şehirlerine uçar, bazı geceleri evinden çok uzakta dünyanın öbür ucunda geçirir. Çoğu günler evden uzakta kalir, bırakın çocuklara bakmayı, ev ile kocası ile de ilgilenemez. Hostes, binlerce kişiyi memnun ederken, kocası memnun değilse yaptığı işler boşa gider.

Diğer bir örneğe gelince; çalışan kadınların çoğunun iş hayatı ile ev hayatı görevlerindeki dengeyi kaybetmesidir. Bir ev hanımının evde ‘evin bakımı ve temizliği’, çocuk yetiştirilmesi, kocayla ilgilenmek, yemek yapımı, bulaşık yıkanması, çamaşır yıkanması gibi başlıca 6 çeşit görevi vardır. Kocanın da tamirat işlerinin yapılması, otomobil bakım ve tamiri, faturaların ödenmesi, resmi müracaatler ve bürokratik işler, alışveriş gibi dış işlerini yaptığını ve evde çocuk eğitimine yardımcı olduğunu göz önüne alalım. Çalışan kadının evdeki iş yüküne bir de ulaşım, öğle paydosuyla 9-10 saatlik iş,bazan eve taşan ilave işler, ortaya çıkan ahlaki ve hukuki problemler eklendiğinde kadının kolayca feda edeceği işler, ev işleri, çocuklar ve koca oluyor... Böylece aileler dağılıyor, aile gemisi hasarlı bir şekilde yoluna devam ediyor, bazan da batıyor!

Ev hanımları içinde de kocasına devamlı itaatsiz ve huysuz kadınlar olabilir ama kadınların dışarıda çalışması, zamanla kocaya bağlılığı, itaati ve evle ilgilenme huylarını yok ediyor. Çoğu insanın iş hayatı bütün hayatını ele geçiriyor. Evli bir kadının kocasının yeterli bir işi veya geliri varsa, kadının dışarıda kendini tehlikeli ortamlara atarak çalışmasına gerek yok! 

Bankacılar,doktorlar, hemşireler, market işletenler, sporcu atletler vb. harıl harıl dünya hayatında çalışmaktadır. Bir kimsenin, Allah'a ibadeti, aile üyelerini, anne babaya hizmet etmeyi ihmal ederek tamamen patronu memnun etme, yükselme hırsı, başarı ve gösteriş hırsı için yaptıkları bütün işler boşa gidecektir!..

Bu konuda Kuran’da Kehf Süresi 103 ve 104.ayetlerde iyi işler yaptıklarını zannettikleri halde dünya hayatındaki çalışmaları boşa giden kimselerin en çok zarara uğrayanlar olduğu bildirilmiştir. 

Müslüman kadının kurtuluşu kocasına bağlıdır. Buna inanmayan ya Gayri Müslimdir ya da münafıktır. Kadınları evinden,kocasından,çocuklarından uzaklaştıran ve soğutan, moda, kozmetik, sinema,müzik, turizm gibi sektörlerdir. Çünkü milyonlarca insanı tavlamak için kullandıkları en güçlü mıknatıs kadındır. Hatta çağımızda lezbiyenlik bile artmıştır... Bazı feminist kadınlar, sevişmese bile kadın kadını ruhen sevgili edinmektedir.

Müslümanların hayatını otokontrol açısından şu hadisi şerif te önemli bir gerçeği bildirmektedir: “Allah Teâlâ bir kulu severse, ona dünya işlerini kapatıp âhiret işlerini açar.”  (Ramuzu’l Ehadis, 1.Cilt, 293.Hadis, Serhat Kitabevi, 2014)

            Alemleri yaratan Allah, yarattıklarının emniyet ve huzurunu, yarattığından daha iyi bilmez mi? 

            Kurtuluş, Allahın gösterdiği Hak Dinde, ilahi hükümlerdedir. Ölüm meleğinin geldiği son an hariç ömrün sonuna kadar veya Güneş batıdan doğana kadar tövbe kapısı açıktır…

     Kurtuluş dileğiyle...

          *********** 


 

18 Ağustos 2022 Perşembe

“ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN” MESAJI BULUNAN KORKUNÇ, GERÇEK BİR HİKAYE

                                                                                                                                          30.06.2022

“ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN” MESAJI BULUNAN KORKUNÇ,GERÇEK BİR HİKAYE

(Çok Önemli Konu)

         ÖNSÖZ: Konya - Adana karayolunda Karapınar ilçesi yakınlarında 24 Ekim 1997 tarihinde saat 23:20 sıralarında yolcu otobüsü tankerle çarpışmıştı. 15'i kadın 33'ü erkek 48 kişi yanarak ölürken 5 kişi yaralanmıştı. Sonradan hastanede hayatını kaybedenle 49 kişi ölmüştü. (Milliyet Gazetesi, 26 Ekim 1997)

            Çarpışmanın etkisiyle araçlar alev alırken, otobüsün kırılan ön camından çıkmayı başaran şoför Muammer Çiçekyurt, yedek şoför Seyit Baykal ile yolculardan Fetullah Kiriş, Bekir Altıntaş ve Nuriye Özalp kurtulabildi. Tanker şoförü Mehmet Ceylan ve yanında bulunan Halil Öztürk ile otobüste kalan diğer 46 kişi cayır cayır yanarak can verdi.  (Hürriyet Gazetesi, 26 Ekim 1997 )


Bu acıklı ve unutulmaz olay, belki de Amerikalı film senaristlerine ve yapımcılarına ilham kaynağı olmuştur. Bazı insanlar ölümcül kazalardan kurtulurlar ama bir süre sonra ölüm er ya da geç herkesin yaşayacağı kaçınılmaz gerçek olarak farklı hallerde gelir... İslam’da yapılan iyiliklerin ve verilen sadakaların insanı kazalar ve belalara karşı koruduğu bildirilmiştir. Alınacak en büyük ders budur! Hatta sık yapılan bir duada da Yüce Yaratıcı’dan Allahım senden nimetin tamamını (Allahın razı olduğu salih/veli kul olmak,kurtuluşa ermek), devamlı afiyet ve güzel bir son isterim.” Şeklinde hayattaki 3 önemli nimet istenir.

          İlk filmi 2000 ABD yapımı olan Final Destination (Son Durak) filminin Senaristleri James Wong, Glen Morgan,    Jeffrey Reddick;

İkincisi 2003 yapımı olan filmin senaristleri  J.Mackye Gruber, Eric Bress  muhtemelen filmin konusunu dünya çapında duyulmuş olan Karapınar-Ereğli yolunda geceleyin meydana gelen feci kazadan ve verdiği ilahi mesajdan almış olabilirler. Film serisinde çeşitli ölümcül kazalardan kurtulan insanlara ölümün daha sonra başka ummadıkları şekillerde ve yerlerde ansızın gelişini anlatıyor... Bu kaza ve felaketleri konu edinen film vesilesiyle bilhassa alçakça kötülükler yapıp ta ‘Bana bir şey olmadı, rahat yaşıyorum” diye düşünen kara cahiller ve zalimler ibret alsınlar!  Lânet sizi er yada geç bulacak!...

Bu kazada, şarkıcı Candan Erçetin’in Dünyada ölümden başkası yalan” sözü bir kağıtta yanmamış olarak bulunmuştu. Burada ilahi bir uyarı var!.. Filmin beşincisi ve sonuncusu 2011 yılında tamamlandı.

            49 kişinin yanarak öldüğü bu korkunç trafik kazasından üniversite öğrencisi bir genç kız, önce bir mazeretten dolayı otobüsü kaçırmış ve kazadan kurtulmuştu. Ve bu durumu belki de sevinerek açıkça dile getirdiğinden veya hayatının kurtulmasını bir kişiye bağladığından memleketinden döndükten sonra şehir içinde otobüse binmeye çalışırken başka bir feci kaza yaşayarak hayatını kaybetmiştir.  Sağ kalanların alması gereken ders, kalan ömrümüzde günahlardan/ kötülüklerden sakınarak Yüce Yaratıcıya ibadetler ve insanlığa iyiliklerle dolu sağlıklı bir ömür dilemek...

            Şimdi bu acıklı hikayeyi Cevdet Kılıç’ın hazırladığı İnsan yayınları tarafından yayınlanan 2014 basımı “Bilgelik Hikayeleri” adlı kitabın 263. Sayfasından okuyarak dinleyelim:

            “ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN”

Kayseri-Kuşadası seferinde, Konya yakınlarında akaryakıt tankeri ile çarpışan yolcu otobüsünün, elevler içinde cayır cayır yandıktan sonra geride kalan korkunç görüntüsü hafızalardan kolay kolay silinecek gibi değil.

            O korkunç kazada, otobüsteki 48 kişiyle birlikte Türk milletinin yüreği alev alev yanmıştı; ama yanmayanlar da vardı! Otobüsün metal kısımları bile yanıp kavrulurken Dünyada ölümden başkası yalan” yazılı bir kağıt parçasının yanmaması tam bir ibret-i âlemdi.

            Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 3.sınıf öğrencisi Şencan Komşucu adlı genç bir kız da o alev topu otobüste yanmaktan kurtulmuştu. Fakat?!

            Şencan Komşucu, Kayseri eşrafından Faruk Çarşıbaşı adlı hayırseverden burs alıyordu. Şencan cumhuriyet bayramı tatilini de fırsat bilip memleketine gitmek için otobüsten yerini ayırttı. Bursunu almak için kazanın olduğu gecenin akşamı arkadaşıyla birlikte Faruk Çarşıbaşı’nın kapısını çaldı.

            Şencan’a,bazı aksaklıkların olduğu ifade edilip resmi daireler kapalı olduğu için, “Burs işini pazartesi halledelim.” Denildi. Şencan, ailesine iki gün daha geç gideceği için üzülmesine rağmen,geç olsun da güç olmasın düşüncesiyle pazartesi görüşmek üzere vedalaşıp otobüs rezervasyonunu da iptal ettirdi.

            Ve Şencan, kaderin garip tecellisi olarak otobüse binmekten kıl payı kurtuldu.

Pazartesi günü Faruk Bey’e sabahın erken saatlerinde gelen Şencan, “Siz benim hayatımı kurtardınız. Bana Cuma akşamı bursumu verseydiniz, o alev alev yanan otobüsün içinde ben de yanacaktım. O resmi problem çıkmasaydı, bursumla biletimi alarak memleketime gidecektim. Bursumu alamayınca o otobüse de binemedim. Dolayısı ile yanmaktan ve ölmekten kurtuldum.” Der. Daha sonra da, Faruk Bey’e teşekkürlerini ifade edip memleketine gider.

            Alev otobüse son anda binmekten vazgeçip hayatı kurtulan Şencan, memleketinden döndükten sonra okula gitmek için otobüs durağına geldiğinde, otobüsün hareket ettiğini görür. Aceleyle otobüsün ön kapısına yetişir,ama otobüs hareket halindedir. Otobüs ana caddeye çıkmak için durunca, Şencan da otobüsün kendisi için durduğunu zannederek tekrar kapıya koşar. Kapının açılacağını bekleyen Şencan, ayağını kapıya uzattığı anda Şencan’ı fark etmeyen otobüs şoförü hareket eder. Şencan, bir anda aracın tekerlekleri altında kalarak ezilir.

            Feci bir şekilde yaralan Şencan, alelacele Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılır; fakat bütün müdahalelere  rağmen kurtulamaz.

            Evet, ecel Şencan’ı yanan otobüste değil de başka bir otobüste yakalamıştır...

            “Dünyasına dünyasına, aldanma dünyasına

            Dünya benim diyenin, dün gittik dün, yasına.”

DİPNOT: Müslümanlıkta her gün sabah akşam okunması gereken koruyucu dualar ve ayetler bildirilmiştir. İşte onların, her türlü felaketlere, kazalara karşı koruyucu etkileri vardır! Elbette bir gün hastalık gibi bir sebep oluşarak insanların eceli gelir; ama iyiliksever ve dua eden mü’min birçok felaketten kurtulur!  Bir kimseye şehitlik takdir edilmişse, onu kötü son olarak görmemek lazım! Oturduğu yerde huzur içinde ölen kişiler de vardır; bu Allah’ın takdirine ve insanın Dünyada yaptığı özel dualara da bağlıdır. Kişinin gelecekteki hayatının çoğu, kendi gayretlerine ve hayat tarzına göre şekillenir... Yüce Yaratıcı, insana akıl, duyu organları, sayısız nimetler vermiş, peygamberler göndermiştir. Hayatın hesabını elbette soracaktır.

Yüce Mevla, temiz bir hayat ve güzel bir son nasib etsin!


20 Haziran 2022 Pazartesi

DÜNYAYA AŞIK OLANLAR ŞEYTANA DOST VE İYİLERE NANKÖR OLURLAR

 

18.06.2022

DÜNYAYA AŞIK OLANLAR ŞEYTANA DOST VE İYİLERE NANKÖR OLURLAR

            Bu konu insan hayatındaki en önemli konulardandır; çünkü birçok insan hayat boyu birlikte yaşadığı halde cevresindeki kişilerin kendisine değer vermediğini düşünmektedir ve huzursuzdur.


            İnsanlar kendi hayat tarzlarını ve başta aile üyeleri olmak üzere yakınlarının hayat tarzını incelediginde onların neye değer verdiğini ve düşkün olduklarını büyük oranda anlarlar. Yani atasözüyle örnek vermek gerekirse "Testi içindekini dışarı sızdırır."

            Son peygamber Hz.Muhammed (a.s.) de, "Dünya sevgisi, bütün günahların başıdır!" diyerek psikolojik ve sosyal birçok problemlerin kaynağını açıklamıştır. Yasak olan tehlikeli nefsi arzularına esir olanlar puta tapanlar gibidir.

            İnsanın karakterini ve dünyasını çözmek için günlük hayatındaki tutkulu olduğu temel faaliyetlerden başlayalım.

1.Çok Uyumak: Uluslararası standarda göre günlük uyku ihtiyacı 8 saattir. Hayatı boyunca 6 saat, 4 saat uyuyan insanlar da vardır. Yorgun oldugu zaman hadi 10 saat uyku da mazur görülsün,hastalık durumları istisna sayılsın. Ama 10 saatten fazla uyuyanlar ve "Ben uyumayı çok seviyorum" diyenler nefsine ve dünyaya aşıktır.


 

   2.Çok Yemek Yeme ve İçme Tutkusu:

Alimler, insanların günde iki kere yemek yemesini yeterli görmüşlerdir. Islam'da da böyle tavsiye edilmiştir. Modern çağdaki günde 3 kere yemek adeti aslında israf ve sağlık için vücudu yorucudur. Yine hastaları istisna tutarak günde 4,5,6 ve daha fazla yemek yiyenlerin bütün işi yemek olarak görülüyor. İçki veya herhangi bir meşrubat düşkünlüğü de iyi değildir. Düşkün oldukları yiyecek, içecek temin edilmediğinde tartışırlar ve yakınlarını gücendirirler. Hem az yemek içmek, sağlıklı ve uzun yaşamanın birkaç şartından biridir.

    3.Aşırı Seks Düşkünlüğü:

Şehvet te insanın temel içgüdülerindendir. İnsan ırkının cinsel ihtiyacı meşru şekilde tatmin edilirse sağlıklı ve huzurlu bir toplum olur. Maalesef 20. ve 21.yüzyıllarda fotoğraf ve filmin icadıyla öpüşme ve sevişme sahnelerinin gösterilmesiyle  ve moda sektörünün de cazip ve açık saçık mankenleri sürekli reklam yapmasıyla şehvetperestlik artmış, insanlar daha fazla seks düşkünü olmuştur. 30 yaşına kadar haftada iki kez normal görülen cinsel ilişki, 30-50 yaş arasında haftada bir kez makul görülür, 50 yaşından sonra da sağlık ve güç durumlarına göre çiftler kendi ilişki sıklığını belirlerler. Her gün,iki günde bir, üç günde bir gibi fazla ilişkiler insanı ve sağlığını yıpratır, ruhsal yapısını da bozar.

            Diğer yanda karşı cinse tamamen soğuk ve uzak olmak ta yanlıştır. Allah, iki cinsi de birbirine ısınsınlar, evlensinler, hayat boyu yardımlaşsınlar destek olsunlar diye yaratmıştır. Evli kişilerin eşinin ihtiyacını gidermemesi, onu yalnız bırakması, haram yollara sevk etmesi büyük günahtır. Ağır hastalık durumları istisnadır.

            Erkeklerde cinsel soğukluk çok enderdir. Kadınlarda ise istatistiklere göre kadınların % 40'ı frijid yani cinsel soğuk ve kocasına uzaktır. Bu da ciddi bir sosyal krizdir. Bunun çeşitli sebepleri vardır, o ayrı ve uzun bir konudur. Hasta olan kişi kendini tedavi etmeye çalışmalı ve normal bir hayat tarzına sahip olmak için elinden gelen gayreti göstermelidir.

            Diğer yanda zengin ve ünlü kişilerin birçok kez boşanıp devamlı yeni sevgililer bulmaları, onların normal hayat arkadaşı insana tahammül edemediklerini ve doymayan nefslerini göstermektedir. Rahatlığa ve eğlenceye alıştıklarından kısa sürede canlı-cansız bir çok şeyden sıkılmaktadırlar... Birkaç hatada,kusurda insanlar birbirlerinden ayrılacaklarsa yalnız yaşasınlar daha iyi.

İnsanlarda yaygın olarak tespit edilen başlıca 15 çeşit kötü alışkanlığın, bağımlılığın hepsi de insanlardaki diğer dünya tutkularını gösterir. Bunları bırakamayan kişilerin dünyaya aşık olduğunu gösterir.

Bunlar şunlardır:

4. Herhangi bir oyun Alışkanlığı 

5.Falcılık

6.Alkol Bağımlılığı

7.Kumar Alışkanlığı

8.Uyuşturucu Madde Bağımlılığı 

9.Sigara Bağımlılığı

10.Devamlı Fotoğraf Çektirme ve Onları Yayınlama Alışkanlığı 

11.Devamlı Film Seyretme Alışkanlığı

12.Müzik Tutkusu

13.Süslenme ve Makyaj Yapma Alışkanlığı

14.İnternet Bağımlılığı 

15.Cep Telefonu Bağımlılığı 

16. Devamlı Alışveriş gibi Diğer  Bağımlılıklar…

17.Başkanlık/ liderlik hırsı. Kâmil bir veliye göre 'İnsandaki başkanlık hırsı, cinsel arzudan 360 kat daha şiddetlidir.' Bu ürkütücü gerçekten liderliğe hırslı kişilerin cevresindeki birçok kişi veya varlığı feda edebileceği anlaşılıyor.

Hz.Muhammed (a s.) de bir hadisinde "İdareciliğe hırslı olup da âdil olan yoktur!" buyurmuştur.

  18.Devamlı Gezme,Eğlenme Tutkusu. Bütün dünyada bazı özel sektör işçileri hariç çalışanlara iki gün tatil verilmiştir. Bu iki günde akraba,arkadaş ziyaretlerine gidebilir, pikniğe gidebilir, tarihi turistik yerleri gezebilir, müzik konserine gidebilir ve diğer aktiviteleri yapabilirler. Bir kimse "Evde durmak beni sıkıyor, devamlı gezmeye gitmem lazım!" düşüncesinde ise bu hem kendisi hem ailesi için iyi değildir. Birçok problemi beraberinde getirir.

***********


 ***********

 

            İnsanoğlunun tutkuları, alışkanlıkları sınırsızdır. Biz burada sadece başlıca olanlarını saydık. Bir bebek, sütünü nasıl anne memesinden alıyorsa,asrın insanları da ruhlarını internet ve cep telefonundan bilgi, haber,resim ve video gibi şeylerle emzirdiler. Doğrulardan daha fazla yanlış,yalan veya kötü yayınlarla ruhlarını kirlettiler. Milyarlarca insan,ilgi, sevgi, saygı ve merhametten uzak duygusuz robotlara dönüştü. Bu tutkuların, alışkanlıkların sadece bir tanesi bile günlük hayatta insanın saatlerini alabiliyor; bir kimsenin bir kaç tane kötü alışkanlığı varsa artık tamamen onların esiri olur ve kolay kolay kurtulamaz!.. Yani birkaç gün bile onlardan uzak yaşayamaz hâle gelir... Bataklığın kenarında iken insan kurtulabilir; ama ortasına dalınca artık sadece bir mucize onu kurtarabilir, o da % 1 kişiye ancak nasip olur..

            “Dünyayı İsteyenlerin Sonu

Dünyanın en büyük aldatıcılığı,insana  kendisini devamlı kalacak şekilde göstermesidir. Halbuki o,devamlı hareket eder ve insandan kaçar. Fakat safha safha  ve gayet yavaş hareket eder. Kendisine bakıldığı zaman hareketsiz görünen fakat daima uzayan gölge gibidir.İnsan bilir ki,ömrü devamlı gidiyor ve yavaş yavaş kendisinden her an biraz daha uzaklaşıyor. İşte bu uzaklaşan ve kaçan dünyadır, insana veda ediyor. Ama insan anlamak istemiyor. Dünyanın aldatıcılığından biri de, kendini insana sunuyor gibi göstermesi,onu kendine âşık etmesi,devamlı onunla kalacağını, bir başkasına varmayacağını ima etmesidir. Hz.İsa (a.s.), mükaşefede (keşfen) iken dünyayı ihtiyar bir kadın şeklinde görüp sordu: “Kaç kocan var?”

“O kadar çok ki sayamam.” 

“Öldüler mi yoksa seni boşadılar mı?”

“Hayır, hemen hemen tümünü ben öldürdüm.” Dedi.

Bunun üzerine İsa (a.s.): Diğerlerine ne yaptığını gördükleri halde yine de ibret almayıp seni isteyen bu ahmaklara şaşarım.” buyurdu.

            Dünyanın aldatmacalarından birisi de,dışını süsleyip bela ve sıkıntılarını gizlemesi, kendine dıştan bakan cahilleri aldatmasıdır. Bu bakımdan çirkin yüzünü örtüp, ipekli ve süslü elbiseler giyen ihtiyar bir kadına benzer.

            Peygamber (s.a.v.), Efendimiz buyuruyor ki: “Kıyamet gününde dünya, yeşil gözlü, dişleri dökülmüş,çirkin,ihtiyar bir kadın  şekline getirilir. Onu görenler: “Allah (c.c.) korusunbu rezil ve çirkin şey nedir?” derler. Onlara: “Bu,uğrunda birbirinizi kıskandığınız, birbirinize düşman kesildiğiniz, kan döktüğünüz,merhameti terkettiğiniz ve aldandığınız dünyadır.” derler. Sonra onu cehenneme atarlar. Dünya der ki: “Ya Rabbi, beni sevenler nerededir?” Yüce Allah,onların da getirilip cehenneme atılmalarını emreder.”

(İmam-ı Gazali (r.a.), Kimyayı Saadet,s.49-50)

Yüce Yaratıcı bizi, akıllı canlıları niye yarattı? Onun bizden istediği görevleri yapmalıyız. Hayattaki gerçek amacımızı unutmamalıyız! 

            Zayıf insanlara yeni bir put çıktı: Büyüleyici Ekran.

  Kendimizi kurtaralım! Esenlikle. 18.06.2022

        


***********