(KIRMIZI ALARM !) 20.11.2017
(Neden “Kırmızı Alarm!” dedik; çünkü insan, bir günde de tuzağa düşüp helak olabilir!)
Ey halkım! Erkeklerin güzel ve çekici
kadınlara bakma huyu ve alışkanlığından daha fazla kadınların gösteriş ve
kendini beğendirme alışkanlıkları vardır. Kadınların nefsi daha şiddetlidir.
Hatta çoğu evli kadınlar, evde kocasına süslenmez, ilgilenmez her ay 22 gün, 26
gün dışarıdaki halk için süslenir, makyaj yapar, güzel koku sürünür…Bunları Müslümanların
peygamberi Hz.Muhammed (a.s.) yasaklamadı mı? Elbette yasakladı. Duymuşsunuzdur
da İslami uyarıya göre yaşamak işinize gelmiyordur. Ahirette belki bu yüzden
çoğu kadın cehenneme gider!
Acı gerçekleri
tartışmaya, itiraz etmeye gerek yok! Arşivimizde hiç bir önemli olayı, bilgiyi
yayınlamadığı halde sadece kadın olduğu için çekici fotoğraflarla her gün
50-100 erkeği peşinden sürükleyen nice kadının 130’dan fazla örnek yayını ve
sayfası vardır…Yani “Elimi sallasam ellisi…” ata sözü kadınlar için
doğrudur! Çocukların şekerle
kandırıldığı gibi erkeklerin çoğu da iki portakalı göstererek kandırılır. Hatta
uzun yıllar önce metropol bir şehirde bir minibüste giderken üniversiteli güzel
bir kız, yüksek sesle arkadaşına ,”Bilimsel olarak ta ispatlanmış, erkeklerin
çoğu (oranını hatırlamıyorum) ilk 20 dakikada tavlanıyormuş!” dedi. Bu mesajın
ulaştığı vatandaşlardan bazılarının bile sayfası ortaya çıkabilir! Biz deney
yapmak için insanlara ve canlılara zarar verenlerin karşısındayız! Yalnız ara
sıra hırsızlık çeteleri, bidat sahibi sapıkları, şüpheli fahişe tiplileri,
münafıkları denemek için kısa bir mesajla haberleştiğimiz olur. Mesela bir-iki
ay önce Endonezyalı/ Malezyalı görünen, hiçbir kimlik bilgisi olmayan, hemen
erkeklerin peşine takıldığı güzel kadın profiline yabancı dilde, “Çekici güzel
kadın fotoğrafı ile sihir arasında bağlantı var mıdır?” dedim, ertesi gün bizim
sayfaya engel koymuş! İşte bu kadar hassas ve alıngan, dalavereci tipler…Erkekler
dikkatli olup tuzağa düşmesinler! Mü’min (inançlı) kadınlar da Allaha ve
Kıyamet Günü’ne içtenlikle inanıyorlarsa kendilerini koruyup fitneye sebep
olmasınlar!
Mesela diyelim ki ben
evli, çocukları olan bir kadınım. Bir düğüne veya arkadaşların çay partisine
gideceğim; göz alıcı,dekolte yâni göğüslerimin üstü görünen bir elbise
giyinerek fotoğraf veya video çekiyorum ve bunu Facebook, Instagram veya bir
internet sitesinde yayınlamak hoşuma gidiyor. Yüzlerce, binlerce erkeğin
arzuyla ağzının suyu akıyor! Ayrıca erkekleri tahrik eden mini etek, çok dar
bluz veya pantolon giymek, ses çıkaran yüksek topuklu ayakkabı giymek te böyle!
Böyle Müslümanlık, edepli Türklük olur mu diye düşünemiyorum…Nefsi emmare ve
Şeytan gâlip geliyor; Günaha sevk eden halkın yoğun ilgisi ve iltifatları bana
renkli kelebekler gibi görünüyor; ama aslında eşek arıları gibi zararlı, fark
edemiyorum! Başka bir deyişle haram olan her iş, zehirli bir baldır!
BİR GÜNAH
DESTANI: RAHİP BARSİSA
Şimdi bütün insanlığa hayatı ibret olan, Müslüman âlimlerin
eserlerinde geçen müthiş bir hikaye olan Rahip Barsisa’nın son anlarındaki
pişmanlığını inceleyin!...Çok meşhur ve sevilen olduktan sonra Şeytanlar
ordusunun toplantı yaparak ve hileler düşünerek onu kandırıp, sonra secde ettirerek Cehenneme
gidişini anlatıyor. Şeytan’ın oğullarından biri, Rahip Barsisa’yı kandırmak
için “Halkı genç ve güzel kadınlardan
daha iyi avlayacak hiçbir tuzak olamaz”, dedi.
Hikayenin ayrıntısını en sonda verilen kaynaklardan kesinlikle okumanızı tavsiye ediyoruz!
Hikayenin ayrıntısını en sonda verilen kaynaklardan kesinlikle okumanızı tavsiye ediyoruz!
********************************************
"Ey dostlar! Bu hikayeyi dinleyiniz. Hakikatte o, bizim bugünkü
halimizdir" [1]
diyen büyük İslâm arifi Mevlânâ Celaleddin Muhammed, gerçekten bugünkü halimiz olan bir hikayeyi "Mecâlis-i Sab'a" adlı eserinde anlatmaktadır. [2]
………………………………………………………………
diyen büyük İslâm arifi Mevlânâ Celaleddin Muhammed, gerçekten bugünkü halimiz olan bir hikayeyi "Mecâlis-i Sab'a" adlı eserinde anlatmaktadır. [2]
………………………………………………………………
“Barsîsâ, kendi kendine:
“Ey kutsuz nefs, duan kabul oluyor diye seviniyordun. Halkın gönlüne, gözüne üstün ve büyük görünüyorsun diye seviniyordun. Halkın inancı azalır diye de korkuyordun değil mi? Gerçekten bunların hepsi yılandı, akrepti. Evet, halkın beğenişi, zehirlerle dolu bir yılandı, diyordu. İçten içe ah ediyordu ama bu ahların hiçbir faydası yoktu.
Onu yüce bir darağacının dibine getirdiler. Merdiven dayadılar ve boynuna halkasını taktılar. O anda şeytan bir insan şekline bürünüp kendisine göründü.
Barsîsâ'ya:
“Bunların hepsini sana ben yaptım. Hâlâ da gücüm var; çaren benim elimde. Bana secde et, seni kurtarayım, dedi.
Barsîsâ:
“Nasıl secde edeyim, boynumda ip var, deyince, şeytan:
“Secde niyetiyle başınla işaret et. Akıllıya işaret de yeter, dedi.
Can tatlıdır ya, Barsîsâ can korkusuyla secde etmeye niyetlendi. Fakat başını eğince ip boynunu daha çok sıkmaya başladı.
Bu hal karşısında şeytan:
"Gerçek şu ki, ben senden uzağım" dedi. (3)
“Ey kutsuz nefs, duan kabul oluyor diye seviniyordun. Halkın gönlüne, gözüne üstün ve büyük görünüyorsun diye seviniyordun. Halkın inancı azalır diye de korkuyordun değil mi? Gerçekten bunların hepsi yılandı, akrepti. Evet, halkın beğenişi, zehirlerle dolu bir yılandı, diyordu. İçten içe ah ediyordu ama bu ahların hiçbir faydası yoktu.
Onu yüce bir darağacının dibine getirdiler. Merdiven dayadılar ve boynuna halkasını taktılar. O anda şeytan bir insan şekline bürünüp kendisine göründü.
Barsîsâ'ya:
“Bunların hepsini sana ben yaptım. Hâlâ da gücüm var; çaren benim elimde. Bana secde et, seni kurtarayım, dedi.
Barsîsâ:
“Nasıl secde edeyim, boynumda ip var, deyince, şeytan:
“Secde niyetiyle başınla işaret et. Akıllıya işaret de yeter, dedi.
Can tatlıdır ya, Barsîsâ can korkusuyla secde etmeye niyetlendi. Fakat başını eğince ip boynunu daha çok sıkmaya başladı.
Bu hal karşısında şeytan:
"Gerçek şu ki, ben senden uzağım" dedi. (3)
Bir başka kaynakta
şöyle rivayet vardır:
“Kur'an-ı Kerim'in HAŞR Suresi 16 ayetinde; ve Muhittin Arabi'nin
Seceret-ül Kevn adlı eserinde,İbn-i Abbas (r.a.)’dan rivayet edilen Hadis-i
Şerif te bahsi geçen Rahip Barsia ;
Şeytan; "Bilmez misin Ya Muhammed, Rahip Barsisa, tam yetmiş yıl ihlas ile Allah'a ibadet etti. Bu ibadetlerinin sonunda ona öyle bir hal ihsan edilmişti ki. Her dua ettiği hasta duası bereketi ile şifayap oluyordu. -Onun peşine takıldım. Hiç bırakmadım. ŞARAP İÇTİ, ZİNA ETTİ, KATİL OLDU. KÜFRE GİRDİ. “ (4)
Şeytan; "Bilmez misin Ya Muhammed, Rahip Barsisa, tam yetmiş yıl ihlas ile Allah'a ibadet etti. Bu ibadetlerinin sonunda ona öyle bir hal ihsan edilmişti ki. Her dua ettiği hasta duası bereketi ile şifayap oluyordu. -Onun peşine takıldım. Hiç bırakmadım. ŞARAP İÇTİ, ZİNA ETTİ, KATİL OLDU. KÜFRE GİRDİ. “ (4)
HAZIRLAYAN: Mimoza Evrensel Keşifler Grubundan
Gizemli Yolcu,
20 Kasım 2017
ÖNEMLİ DİPNOT: Haber gruplarına ekte gönderdiğimiz Amerikalı aktris “Anne
Hathaway” ın güzel bir fotoğrafını göndermemizin hikmeti şudur: Çoğu kişi
maalesef hep görünüşe aldanır. Dünyada özellikle ünlü film oyuncuları ve
şarkıcılar, zengin iş adamları arasında doğru yoldan sapmış, anormal hayat
tarzı olan nice kişi vardır! Çoğu kişi bunları fark etmez! Anne Hathaway’ın
hayat hikayesini anlatan bir yayında şunu öğrendik: “Gençliğinde o, rahibe
olmak istiyormuş. Daha sonra erkek kardeşinin eşcinsel (homoseksüel ) olduğunu
öğrenince, böyle bir hayat tarzına ve tercihe müsaade etmeyen bir dinin
(Hıristiyanlığın) mensubu olamayacağını anlamış.” Yani bir zamanlar helak olan
sapık ve lanetlenmiş Lut ve Pompei Kavimlerinin âdetlerini iyi görüyorlar! Ayrıca Dünyanın
her tarafı Şeytani İlluminati Örgütünün üyeleriyle dolu…Kıyamet’in yaklaştığı
bu dönemde dürüst, adaletli ve iyiliksever mü’min olmak en zor iş! …Tövbe
ederse, biz bu durumu dünyanın ünlü basın kurumlarına ilan ederiz !
KAYNAKLAR:
[1] Mevlana, Mesnevi, C. 1, B. 35.
[2] Mevlana Celaleddin, Mecalis-i Sab'a (Yedi Meclis) Çev. Abdûlbaki Gölpınarlı, Konya, 1965, Sh.31.
Ebü'1-Leys Semerkandî, Tenbîhü'l-gafilîn, Çev Salih Uçan, İst., 1990, Sh. 604, Vd. Kurtubî, XVIIl/37, 41 ve Hakim, Müstedrek, 11/484'den. Mustafa Kasadar, Delilleriyle Kadın İlmihali, İst., 1998, Sh. 490-491.
[3] Kur'an-ı Kerim'in 59. sûresi olan Haşr sûresinin 16. ayetinin tefsirinde, İsrailogullarından olan ve kendisini kulluğa vermiş bulunan (Barsîsâ adlı) bu adamın hikayesi İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir. (Macma'a'l-Bayan, C. 9, Sh. 264-265; Safına, 1, Sh.71). Mecalis-i Sab'a'yı çevirenin notu, Sh.117.
Ebü'l-Leys Semerkandî, Tefcîrü'l-Kur'an, Sadeleştiren: Mehmet Karadeniz, İst. 1996, C.6, sh.183, İbn Abbas'tan.
[2] Mevlana Celaleddin, Mecalis-i Sab'a (Yedi Meclis) Çev. Abdûlbaki Gölpınarlı, Konya, 1965, Sh.31.
Ebü'1-Leys Semerkandî, Tenbîhü'l-gafilîn, Çev Salih Uçan, İst., 1990, Sh. 604, Vd. Kurtubî, XVIIl/37, 41 ve Hakim, Müstedrek, 11/484'den. Mustafa Kasadar, Delilleriyle Kadın İlmihali, İst., 1998, Sh. 490-491.
[3] Kur'an-ı Kerim'in 59. sûresi olan Haşr sûresinin 16. ayetinin tefsirinde, İsrailogullarından olan ve kendisini kulluğa vermiş bulunan (Barsîsâ adlı) bu adamın hikayesi İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir. (Macma'a'l-Bayan, C. 9, Sh. 264-265; Safına, 1, Sh.71). Mecalis-i Sab'a'yı çevirenin notu, Sh.117.
Ebü'l-Leys Semerkandî, Tefcîrü'l-Kur'an, Sadeleştiren: Mehmet Karadeniz, İst. 1996, C.6, sh.183, İbn Abbas'tan.