20 Mart 2021 Cumartesi

İNSANLARI YARDIMA VE İYİLİK ETMEYE TEŞVİK EDEN İSLAM’DAKİ MÜJDELER

 İNSANLARI YARDIMA VE İYİLİK ETMEYE TEŞVİK EDEN İSLAM’DAKİ MÜJDELER


            Yaşadığımız dünyada insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu insani davranışların başında zor zamandaki yardım ve hayatın çeşitli alanlarında herkesi memnun edecek iyilik gelmektedir. Semavi dinlerde ve en son olarak da İslâm’da yardım etmenin ve iyilik etmenin teşvik edilerek müminlere Allah katında ve öbür dünyada büyük sevaplar vaad edilmesi gerçekten sevindirici ve müjdeli bir haberdir.

            Dünyanın birçok ülkesinde sadece yardım kurumlarının felaketzedelere, savaş mağdurlarına, mültecilere yardıma koşması maalesef insanlığın trajediden kurtulmasına yeterli olmamaktadır. İnsanların mesleği, zenginliği, sosyal statüsü ne olursa olsun herkes bir gün yardıma muhtaç olabilir; bu hayatın beklenmedik acı sürprizlerinden biridir. Bu nedenle sağlıklı, refah, huzurlu günlerinde iyilik etmeyi alışkanlık edinenler zor zamanlarında yardım almayı ümit edebilirler. Meşhur atasözünü kimse unutmasın: “Ne ekersen onu biçersin!”

            “Birleşmiş Milletler tarafından her yıl yapılan bir araştırmaya göre dünyada her geçen gün daha fazla sayıda insan açlık çekmektedir.

Bugün (13 Temmuz 2020) son sayısı yayınlanan Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu adlı rapora göre, 2019 yılında açlık çeken kişi sayısı 690 milyona ulaşmıştır. Açlık çeken kesime en çok Asya’da rastlanmakta birlikte, açlık en hızlı Afrika’da yayılmaktadır. Rapora göre Koronavirüs salgını 2020 yılı sonu itibariyle 130 milyon kişiyi daha kronik açlıkla yaşamaya mahkûm edebilir.” (1)

            Bir diğer vahim durum da dünyadaki susuzluk konusunda dikkat çekiyor. “Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü, dünyadaki su kaynakları ve tüketimi ile ilgili hazırlanan 2020 Gıda ve Tarım Raporu'nu Roma'daki merkezinde açıkladı. Buna göre dünya genelinde bir milyar 200 milyon insan su sıkıntısı ile karşı karşıya. Su kıtlığının yaşandığı bölgelerde yaşamın olumsuz etkilendiğine işaret edilen raporda, bu bölgelerdeki çok sayıda kişinin evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldığı belirtildi.“ (2)

            İşte böyle acıların yaşandığı bir dünyada, Miladi 1893 yılında vefat eden Müslüman âlim Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevi Hazretlerinin 2 ciltlik hadis kitabı “Râmuzu’l Ehâdis” den seçilen, yardım ve iyilikle ilgili 40 kadar hadis-i şerifin, insanlığa erdemli ve aziz insan olma yolunda rehberlik etmesini ve yollarını aydınlatmasını diliyorum. Memduh ÖZCAN, Araştırmacı Yazar, Konya

(1)   https://www.unicef.org/turkey/basin-bultenleri

(2)    https://www.dw.com/tr/dünyada-bir-milyardan-fazla-insan-su-sıkıntısı-çekiyor/a-55738342

 

1*       İhtiyacını başkalarına söyleyemeyen kişinin ihtiyacını başkalarına ulaştırın; ihtiyacını başkalarına söyleyemeyen kişinin ihtiyacını yetkili mercilere ulaştıran kişinin ayaklarını, Allah Teâla kıyamet günü sırat üzerinde sabit kılar.

*Suyûti,Sağir, nr.59;

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 65.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

2*       “Din kardeşinizi mükafatlandırıp ona bereketle dua edin; kişinin yemeği yenilir, suyu içilir de kendisine bereketle dua edilirse bu onun için bir mükafat olur.”

*Ebû Davud, Et’ıme 14;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 153.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

3*       Din kardeşinin davetine icabet et; ona karşı iki çeşit görevin vardır; kardeşin iyi biriyse onun davetine katılıp hayırlı bir iş yaparsın; kötü biriyse kendisini şerden menedip ona hayırla emredersin.”

*Taberani, XXII, 271;       Heysemî, IV, 53;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 154.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

4*       “Bir adam kabrine konulduktan sonra yanına iki melek gelerek ona; “Biz sana şiddetli bir darbe vuracağız!” dediler ve vurdular; ondan dolayı adamın kabri ateşle doldu; ayılıncaya kadar melekler onu bıraktılar; adam ayılıp ta korkusu gidince meleklere; ‘Neden bana vurdunuz?’ diye sordu; melekler de; ‘Temiz olmadığın halde namaz kılmış ve mazlum bir adama rastladığın halde ona yardım etmemiştin!’ diye cevap verdiler.

*Taberani, XII, 443;          Heysemî, VII, 268;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 240.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

5*       “Din kardeşine faydalı bir öğütte bulunmak isteyen, ona öğüt versin.”

İbni Adî, I, 251;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 903.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

6*       “Amellerin en faziletlisi mümin kardeşini sevindirmen, onun borcunu ödemen, ekmek de olsa bir şeyler yedirmendir.”

İbnî Adi, III, 433;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1046.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

7*      “Bir kul iyilik gördüğü din kardeşine; “Allah seni hayırla mükafatlandırsın!” derse, ona fazlasıyla dua etmiş olur.”

*Müttekî, nr.17163;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1136.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

8*       “Zalim olsun mazlum olsun din kardeşine yardım et; “Mazlumken tamam da zalim iken ona nasıl yardım edeyim ey Allah’ın Resulü?” diyen birisine, onun zulmüne engel olursun; bu ona yardım etmendir, buyuruldu.”

*Ahmed, III, 99, 201;       Beyhakî, VI, 94;      Ebû Nuaym, III, 94;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1163.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

9*       “Allah ile melekleri ve hatta denizdeki balıklarla yuvasındaki karıncalar bile, insanlara iyiliği öğreten kişilere salat ederler.”

*Taberani, VIII, 234;        Heysemî, I, 124;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1255.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

10*    “Kişinin din kardeşinin ardından yaptığı dua kabul olunur; dua edenin başında bir melek, “Amin!” diyerek; ‘Sana da benzeri verilsin!’ diye ona karşılık  verir.”

*İbni Ebî Şeybe, VI, 21;   Buhâri, Müfred, I, 219;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1617.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

11*    “Allah’ın sırf insanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere yarattığı kulları vardır; insanlar ihtiyaçları konusunda onlardan yardım isterler; onlar Allah’ın azabından emin olan kişilerdir.”

*Taberani, XII, 358;                     İbni Asâkir, LIV,5;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1684.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

12*    “Size cömert kimsenin kim olduğunu haber vereyim mi? Allah Teâla,bütün cömertlerden daha cömerttir; ben de Ademoğullarının en cömerdiyim; benden sonra insanların en cömerdi, kendisine ilim verilip o ilmi yayan kişidir; o kişi kıyamet günü, tek başına bir ümmet olarak diriltilir; bundan sonra insanların en cömerdi ise, şehid oluncaya kadar Allah yolunda nefsini feda eden kişidir.

*Ebû Yalâ, V, 176;             Beyhaki, Şuab, II, 281; Heysemî, I, 166;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 1981.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

13*    “Aç olan birini doyuran kişiyi, Allah Teâla cennet yemekleriyle doyurur; korkan bir kişiyi korkudan kurtaranı da kıyamet günü en büyük korkulardan emin kılar.”

*Râfiî, I, 212;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2107.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

14.      “Bir adam, bir topluluğa misafir olur da orada mahrum olarak sabahlarsa, ona yardım etmek her müslümanın görevidir; misafir o gece ev sahibinin ekini ve malından payını almaya hak sahibidir.”

*Münâvi, III, 151;

**Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2117.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

15*    “Kişi helalinden bir mal kazanarak ondan yer, içer giyinir ve kendinden daha muhtaç olanlara yedirip içirip giydirirse, o mal kendisi için bir bereket ve bir arınma sebebi olur; sadaka bulamayan bir Müslüman da; “Allahım, kulun ve resulün olan Muhammed’e erkek ve kadın müminlerle, erkek ve kadın Müslümanlara rahmet eyle!” desin; bu da onun için bir bereket ve bir temizlik sebebi olur.”

*Hakim, IV, 144;   Beyhakî, Şuab, II, 86;       Heysemî, X, 167;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2127.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

16*    “Dul ve yoksulların hizmetine koşanlar, Allah yolunda cihad eden veya geceyi ibadetle, gündüzü oruçla geçiren kimseler gibidir.”

*Buhari, Nafakât, 1; Edeb 25, 26;       Müslim, Zühd 41;  Tirmizi, Birr 44;

Nesâî, Zekat, 78;    İbni Mâce, Ticârât 1;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2543.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

17*    “Sadaka verip iyilik yapmak, ana babaya itaat edip akrabalarla iyi geçinmek, bedbahtlığı saadete çevirip ömrü uzatır ve kişiyi kötü ölümlerden korur.”

*Ebû Nuaym, VI, 145;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2629.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

18*    “Mü’min, mü’minin aynasıdır; mü’min mü’minin kardeşidir; nerede rastlarsa ona sahip çıkar ve onu arkasından korur.”

*Buhari, Müfred, I, 93;   Beyhaki, VIII, 167;            Deylemî, IV, 184;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2831.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

19*    “Müminler evleri ve bedenleri ayrı olsa da birbirlerini seven ve birbirlerinin iyiliğini isteyen insanlardır; fâcirler ise evleri ve bedenleri bir arada olsa da birbirlerini aldatan ve birbirleriyle mücadele eden insanlardır.”

Beyhaki, Şuab, VI, 114;   Deylemî, IV, 189;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2860.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

20*    “Müslüman müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu tehlikeli şeylere atmaz; din kardeşinin ihtiyacını gören kimsenin ihtiyacını da Allah görür; bir müslümanın sıkıntısını giderenin Allah da o sebeple kıyamet sıkıntılarından birini giderir; bir müslümanın ayıbını örtenin Allah da kıyamette bir ayıbını örter.”

*Ahmed, II, 91;      Nesâi, Kübra, IV, 309;      Beyhakî, VI, 201;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2909.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

21*    “Müslüman müslümanın kardeşidir; ona hıyanet etmez,onu yalanlamaz, onu yalnız bırakmaz; her müslümanın diğer müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır; takva kalptedir; bir kimseye Müslüman kardeşini hor görmesi şer olarak yeter.”

*Ahmed, II, 311;   Heysemî, VIII, 83;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 2910.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

22*    “Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi, saygı artsın; hicret edin ki çocuklarınıza şan şeref kalsın; iyi insanların kusurlarını da affedin.”

*Taberâni, Evsat, VII, 190;         İbni Asâkir, XXXVIII, 80; Heysemi, IV, 146;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 3238.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

23*    “Kalpler kendisine iyilik yapanı sevmeye, kötülük yapana buğzetmeye meyilli olarak yaratılmıştır.”

*Kudai, I, 350;        Ebû Nuaym, IV,121;         Beyhakî, Şuab, VI, 481;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 3369.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

24*    “Kişinin din kardeşinin arkasından yaptığı dua, geri çevrilmez.”

*Mütteki, nr. 3316;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 3545.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

25*    “Dinden sonra aklın başı, insanları sevmek ve iyi kötü herkese iyilik etmektir.”

* Beyhakî, Şuab, VI, 256;

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 1.Cilt, 3587.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Nisan 2014

 

2.CİLT

26*    “Kişinin din kardeşine yardım etmesi, bir seneyi mescide itikafta geçirmesinden daha faziletlidir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 4157.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

27*    “Bir müslümanın sıkıntısını gideren kişinin Allah da dünya ve ahret sıkıntılarını giderir.

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 4885.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

28*    Duasının kabul edilip sıkıntısının giderilmesini isteyen kişi, zor durumda olan birinin sıkıntısını gidersin.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 4960.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

29*    “Bir müslümana sözle yardım eden veya onun için bir adım yürüyen kişi, kıyamet gününde peygamberlerle birlikte güven içinde haşredilir; ona karşılık kendisine Allah yolunda öldürülen yetmiş şehid sevabı verilir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5026.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

30*    “İhtiyaç içinde olan bir mümine yardım eden kişiye yetmiş üç rahmet verilir; onlardan biri dünyasının ıslahına ayrılır, geri kalan yetmiş ikisi de cennetteki dereceler için saklanır.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5027.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

 31*   “Sıkıntı içinde olan birine (melhûfen) yardım eden kişiye yetmiş üç bağışlanma (mağfiraten) yazılır.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5033.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

32*    “Mümini sevindiren kişiyi Allah da kıyamet günü sevindirir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5048.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya,Eylül 2015

33*    “Bir mümini sevindirip küçük büyük dünya ve ahiret ihtiyaçlarından birini gideren kişiye Allah Teâla kıyamet gününde bir hizmetçi verir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5075.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya,Eylül 2015

34*    “Mazlumun hakkını alıncaya kadar onunla birlikte yürüyen kişinin ayakları, ayakların kaydığı günde sabit kılınır.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5537.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

35*    “Din kardeşinin ihtiyacını tam olarak karşılayan kişiye beşbin melek tarafından yardım edilip sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar kendisine dua ve istiğfar edilir; ayağını her kaldırışında bir sevabı artırılıp bir günahı silinir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5539.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

36*    “Kişinin din kardeşinin ihtiyacını karşılamak için çalışıp da onu karşılaması on senelik itikafdan daha hayırlıdır; Allah’ın rızasını kazanmak için bir gün itikafa giren kişiyle cehennem arasında üç hendek kazılır ki, her bir hendek arası doğuyla batı arasından daha uzaktır.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5541.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

37*    “Bir müminin sıkıntısını gideren kişinin kıyamet sıkıntılarından biri giderilir; bir müminin ayıbını örten kişinin ayıbı örtülür; bir müminin imdadına  yetişen kişinin de imdadına yetişilir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5554.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

38*    “Zor durumda olan birine kolaylık gösteren kişiye Allah Teala, dünya ve ahirette kolaylık gösterir.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 5577.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

39*    “Kul din kardeşinin ihtiyacını görmeye devam ettikçe, Allah da onun ihtiyaçlarını görmeye devam eder.”

Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 6050.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

40*    “Ya Eba Rezin bir Müslüman din kardeşini ziyaret ettiğinde yetmiş bin melek onun için dua ve istiğfar edip, “Ya Rabbi, o senin rızan için kardeşini yokladığı gibi sen de onu yokla!” diye dua ederler.

*Râmûzu’l Ehadis, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, 2.Cilt, 6122.Hadis, Serhat Kitabevi, Konya, Eylül  2015

                                                               ***********

            SONUÇ: Yüce Allah’tan, öğrenilen bütün ilimlere göre yaşamayı ve faydalı etkilerinin bizi erdemli mümin yapmasını niyaz ediyoruz. Gayret bizden, başarı Allah’tandır. Esenlikle. 


7 Mart 2021 Pazar

MİLYONLARCA İNSANI İLGİLENDİREN BİR HADİS HAKKINDA ÖNEMLİ İNCELEME

 

06.03.2021

MİLYONLARCA İNSANI İLGİLENDİREN BİR HADİS HAKKINDA ÖNEMLİ İNCELEME

HİKMETLİ BİR HADİS OLAN "Kadınları göze çarpar mevkilere oturtmayın, yazıyı (Yazma işi/ sekreterlik) da öğretmeyin. Dikiş öğretin ve Sure-i Nur'u da iyi öğretin." HAKKINDA



            Eğitimli kişiler öncelikle şunu bilmelidir ki her sözün anlamı göründüğü gibi basit değildir. Bazı sözleri anlamak için söyleyenin yaşadığı ülke, devir ve diğer önemli şartlar göz önüne alınarak değerlendirme yapılır. Ayrıca sözlerin sıralanışında da dikkat çekici  gerçekler vardır…

            Sadece Müslümanlar değil, bütün insanlık işine gelmediği veya alışkanlıklarına ters olan her konudaki talimatı, bildiriyi aceleyle inkar etmeye meyillidir!

            İlk bakışta kadınların eğitimine karşıymış gibi görünen ve birkaç Müslüman alimin eserlerinde bildirilmiş olan hadis, kaynaklarıyla  şöyle:

         "Kadınları göze çarpar mevkilere oturtmayın, yazıyı da (kâtiplik/sekreterlik) öğretmeyin. Dikiş öğretin ve Sure-i Nur'u da iyi öğretin." (Taberani, Mu'cemul Evsat, 3/46, h. no: 5713; Hakim, Müstedrek, 2/430, h. no: 3494; Beyhaki, Şuubul İman, 4/90 h. no: 2227 vd.)

Ramûzul Ehâdis, 2.Cilt, 5960.Hadis

         Sorularla İslamiyet.com Sitesinde bu hadisle ilgili açıklama metninin başlangıcında uydurma olduğuna dair başka kaynaklar gösterilerek, doğruluğuna dair açık kapı da bırakılarak 3 maddeli açıklama yapılması bir hikmeti olabileceğine işaret ediyor; ifade şöyle:

         Bu rivayetinin uydurma olduğu belirtilmiştir. (bk. et-Telhis-Müstedrek’le birlikte-, 2/430; İbnu’l-Cevzi, el-Mavduat, 2/269)

(Sorularla İslamiyet.com Sitesi)

            Bu konudaki gerçeği anlamak için farklı vatandaşların yorumlarını içeren 20 sayfalık metin okudum ve merhum Prof.Dr.Esad Coşan’ın kendi sesinden 8 dakikalık sohbet videosunu dinledim.

 Her Geniş Görüşlü Ve Dikkatli İnsanların Dikkatini Şu Püf Noktalara Çekerim:

            1*       Hz.Muhammed (a.s.)’in yaşadığı dönemde erkek olsun kadın olsun Müslümanları ilim öğrenmeye teşvik eden ve ilim öğrenmeyle ilgili birçok uygulama varken kafayı bir-iki kelimeye takarak İslam hakkında kötü zanda bulunmak veya inkara kalkmak dar görüş ve cehaletten başka bir şey değildir!

            Kadınların eğitim görmesine dair bir hadis-i şerif şöyledir:

            “Bir insanın cariyesi olur, ona güzel bir tahsil ve eğitim verir, sonra da onu azad ederse, Allah onu iki katıyla mükâfatlandırır.” (Buhari, Cihad, 145)

Köle kadınların bile eğitilmesini teşvik eden peygamber, hür kadınların ilim öğrenmesini yasaklar mı?

    Kadınların ilim öğrenmesinin dinde engellenmediğine dair başka bir hadis-i şerif şöyledir:

     Muhacir kadınlardan Şifa binti Abdullah şunları bildirmiştir:

“Ben Hafsa’nın yanında olduğum bir sırada Resulullah içeri geldi ve bana ‘Sen Hafsa’ya yazmayı öğrettiğin gibi, ona ‘Nemle rukyesini (bir nevi çıbanların iyileşmesine yönelik yapılan duayı) de öğretmeyecek misin?’ diye buyurdu.”

KAYNAKLAR: İbn Hanbel, Müsned, 45/46/h.no: 27095;

Ebu Davud, h.no: 3887) 

https://sorularlaislamiyet.com/kadinlara-yaziyi-ogretmeyin-rivayeti-hadis-mi

 

            2*       “Yazıyı öğretmeyin” ifadesinden önceki ilk cümleye çoğu kimse dikkat etmiyor. İlk söz, “Kadınları göze çarpan mevkilere oturtmayın” denildikten sonra “Yazıyı öğretmeyin” denmiş. Arapça hadiste o ifade “Lâ tünzilûhünne el-ğurafe ve lâ tüallimûhünne el-kitâbete…” Arapçada tekil “Ğurfetün” kelimesinin ‘çardak diye bilinen yazlık ev, oda, 7.gök” gibi anlamları var. Yani “Göze çarpan mevkilere oturtmayın” serbest tercümesi doğrudur. Sonra da “yazıyı/ yazma işini öğretmeyin” ifadesi buyrularak ne demek istenmiştir? Çoğu kişinin ‘yazı’ diye çevirdiği kelime aslında Arapça hadisde “el-kitâbete” dir. Yani bir anlamı, ‘sekreterlik’tir. 2012 yılı basımı Serdar Mutçalı’ya ait Dağarcık Yayınlarının Arapça-Türkçe sözlüğünde de bu kelimeye ‘yazıt, yazı, afiş, sekreterlik; çoğuluna ise ‘makaleler’ anlamları verilmiştir.

            Günümüz dünyasındaki sosyal hayatı göz önüne alırsak kadınların meşhur olmak, makam sahibi olmak için edindikleri bazı mesleklerin ve ilim dallarının onlar için iyi olmayacağı anlamı çıkarılabilir. Çünkü halkın hayran olduğu ve devamlı  irtibat kurmak istediği kadınlar rahatsız olurlar ve birçok günahlara maruz kalırlar. TV sunuculuğundan film yıldızı olmaya kadar birçok gösterişli sektörde kadınların huzursuzluğu yaygındır. İstisnalar kaideyi bozmaz!              

          Hz.Muhamed (a.s.),başka hadislerde kadın sahabilere yazıyı öğrenmeleri ve ilim öğrenmelerini emrettiğine göre, öğretilmesini yasakladığı ‘kâtiplik/sekreterlik’ olmalıdır; Çünkü duygusallık nedeniyle doğruyu kaydedememek ve unutkanlık nedeniyle hatalı kayıt kadınlarda yaygın olabileceğinden kadınlar için kâtiplik uygun bir meslek olarak görülmemiştir. En uygun tercüme bu olabilir. Bununla birlikte 20. ve 21. asırda Arapçada kâtiplik anlamında kullanılan ‘sekreterlik=sekreteriyye” kelimesi Hz.Muhammed (a.s)’ in asr-ı saadet döneminde yoktu.

            Her insanın öğrenmesi gereken okuma-yazma işleminin bir parçası olan ‘Yazıyı’ diye tercüme edilirse İslam Dini ilme karşıymış gibi algılanacağından manevi olarak büyük zararlara yol açar! Bu yüzden tercümanlık dünyanın en zor işlerindendir, dikkatli olmak lazım!

            3*       Bazılarınca uydurma denilebilen hadis, İslam tarihinde Taberani, Hakim, Beyhaki, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi gibi birçok tanınmış âlimin eserinde nakledilmiştir.

   Yalnız Beyhaki de bu rivayetin münker (kabul edilemez) olduğunu belirtmiştir. (bk. Beyhaki Şuabu’l-İman, hno: 2227)

(KAYNAĞI: https://sorularlaislamiyet.com/kadinlara-yaziyi-ogretmeyin-rivayeti-hadis-mi )

Beyhaki’nin hem eserinde nakledip hem de “kabul edilemez” diye değerlendirmesi de tuhaf bir iş! Eğer inanmıyorlarsa ve kabul edilemez ise niye asırlar boyu şüphe ve fitne çıkmasına sebep oluyorlar? Öyleyse eserinize hiç almayın daha iyi!

            Diğer yanda merhum Prof.Dr.Esad Coşan, kendi sesiyle bir sohbetinde “hadisi Hz.Aişe’den mevkuf olarak Tayalisi ve Müstedrek rivayet etmiştir”, diye doğruluğuna inanarak açıklama yapmıştır.

KAYNAK: https://www.youtube.com/watch?v=_toiFKdvQp0

Mevkuf hadislerde isnad Rasûlullah (s.a.s)'e ulaşmaz; sahabîde son bulur. Mesela: Ravinin "İbn Abbas şöyle dedi" veya "Ali b. Ebi Talib şöyle yaptı" yahut ta "Ebu Bekr'in önünde şöyle yapıldı da o buna ses çıkarmadı" demesi yapılan rivayetin merfu' olmadığını ve mevkuf olarak nakledildiğini gösterir. (https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/mevkuf-hadis)

            Hukukta hâkimler arasında nasıl ihtilaf oluyorsa, âlimler arasında da görüş farklılığı oluyor. İnanıp inanmamak sizin ferasetinize kalmış.

            4*       İslam Dini’nde az sayıda bazı hadisi şerifler arasındaki bilgi veya emir farklılığı veya fer’î meselelerde mezhepler arasındaki görüş farklılığı bu Semâvi dinin yanlışlığını veya hatalı olduğunu göstermez. Bazı şeylerin hikmeti vardır.  Hayatın bazı dönemlerinde veya kişilerin karakterine göre bazı uygulamalar değişir; mesela su içmek sağlıklı bir yaşam için bütün insanlığa gereklidir ama bir şehrin su barajlarında zararlı madde varsa, yöneticiler halka bir dönem “Güvenliğiniz için bu şehirde su içmeyin!” talimatı verebilir. Bu uygulama, zamana ve duruma göre değişen bir şeydir.

            “Ebû Zer (r.a)’den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bana şöyle dedi: «Ey Ebû Zer, ben seni zayıf görüyorum. Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. Sakın iki kişi üzerine âmir olma ve yetim malına da velilik yapma!» (Müslim’de geçen sahih hadis) Şimdi bu hadisi şerife bakarak diğer insanların hiçbiri yöneticilik yapmayacak mı, bu kurumları,şehirleri kim idare edecek? Bu talimat ise kişilere göre değişen bir emirdir.

            Umarım bu açıklamalardan sonra bazı ilahi emirlerin hikmeti anlaşılmıştır. Son olarak İslam Dini’nde ilk üç delil kaynakları şunlardır: Kur’an-ı Kerim, Hz.Muhammed (a.s.)’in sünneti ve İcmâi Ümmet (yâni âlimlerin ittifak ettiği hususlardır). Bunlara içtenlikle inanmak gereklidir. Bazan gerçekleri keşfetmek için gayret gerekir!

            Sağlık, âfiyet, irfan ve yakin dileklerimle selamlar. 06.03.2021

Memduh ÖZCAN, Araştırmacı Yazar, Emekli Arapça Öğretmeni, Türkiye