26 Mayıs 2018 Cumartesi

ŞEYTAN-DECCAL-YECÜC MECÜC ORDUSUNUN ÖNCÜ BİRLİKLERİ TÜRKİYE’YE HER YÖNDEN SALDIRIYORLAR!

      
       ANLAYAMADIKLARI TEK ŞEY; HER ŞEY, ALLAH’IN İZNİYLE GERÇEKLEŞİR!..YÜCE YARATICI, ZALİM BABİL HÜKÜMDARI NEMRUD’A, MISIR FİRAVUNU’NA, AZGIN KARUN’A VE BENZERLERİNE BİR SÜRE VERDİ, SONRA HELAK ETTİ!
Türkiye’nin Gelişmiş, İyiliksever Bir Ülke Olmasını İstemeyen Kötü Ülkeler, Örgütler Ve Politikacıları Anlamak İçin Sinsi Ve Korkunç Eylemlerini Birkaç Kaynaktan İnceleyin!... Haberlerin Yayın Tarihine Dikkat Edin! 


 

         1* DAEŞ TÜRKİYE’YE BÖYLE SALDIRACAK (29.01.2016)

T Dış güçler tarafından maşa olarak kullanılan DAEŞ, hazırlayacağı video ile Türkiye'den silah aldıkları yalanını ortaya atacak.
Türkiye’yi uluslararası platformda yıpratmaya yönelik kirli kampanyaya terör örgütü DAEŞ de dahil oldu. Bazı ülkeler tarafından Türkiye ile DAEŞ arasında ticaret olduğu iftirasından yola çıkan örgüt, bu yalanı daha inandırıcı hale getirmek için algı operasyonunu devreye sokacak. 
KİRLİ İSİM DEVREDE
         Ankara’nın çeşitli yollardan, sınır ötesindeki DAEŞ unsurlarına silah desteği verdiği iftirasını atmaya hazırlanan teröristler, birçok video çekerek sosyal medyada dolaşıma sokacak. Kan donduran planın arkasında ise, Filistin davasının bir numaralı ismi olan Yaser Arafat’ın zehirlenmesine adı karışan İsrail İşbirlikçisi Muhammed Dahlan bulunuyor. 
.............................................................................

2** ERDOĞAN: TÜRKİYE EKONOMİSİNE SALDIRAN DIŞ GÜÇLER VAR (07.12.2016)



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin zorlu ekonomisinin döviz spekülatörleri tarafından saldırıya uğradığını vatandaşlarımız ise üstüne düşeni yaptığını söyleyerek, yabancı paralarını liraya çevirenleri övdü.
         Erdoğan, 7 Aralık'ta Ankara'daki cumhurbaşkanlığı sarayındaki mahalle liderlerine yaptığı bir konuşmada, "Döviz spekülasyonu yoluyla ekonomimizi yok etmeye çalışıyorlar. Ekonomimizde herhangi bir sorun mu var? Evet var. Ancak hükümet gerekli önlemleri alıyor ve bunu yapmaya devam edecektir. "dedi.
         Türk Lirasının son dönemde düşüşü için "ekonomik bir gerekçe görmediğini" kaydetti. Lira bu yıl Amerikan doları karşısında değerinin beşte birini kaybettikten sonra 6 Aralık'ta hafif bir toparlanmaya başladı.
 DIŞ GÜÇLER EKONOMİMİZE SALDIRIYOR
         Dış güçlerin ekonomiyi yok etmek için çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, art arda Türk vatandaşlarına döşek altındaki bir doları bile lira ya da altın haline getirme çağrısında bulundu ve işletmelerin yerel para birimi cinsinden daha fazla işlem yapmasını istedi.
         "Biz, bankamızın vatandaşlarını, döşenmemiş para basarak baskı altına almaya çalışan kişilere doğru bir cevap vermek için döşek altındaki yabancı para birimlerini liralara veya altın değerine çevirmeye çağırdık" dedi.
         Erdoğan, "Bu ülkeyi seviyorsanız, bu insanları seviyorsanız, lira'ya geçmelisiniz" dedi.
         "Türkiye, Suriye ve Irak'ta ciddi adımlar attıldı, AB hakkında önemli kararlar alındı. Buna karşılık cumhurbaşkanlığına geçişte ekonomik silahlar bir kez daha bize yöneltilir Ancak halkımız bu oyunu gördü ... Dövizlerini liraya dönüştürmek için akın etti. Halkıma teşekkür etmek istiyorum. Bu konuda kararlılığını sürdüreceklerine inanıyorum "dedi.
         Türk vatandaşlarının dövizlerini liraya veya altın para birimine çevirmeleri için 3 Aralık'ta yapılan ilk görüşme sonrası, ülkedeki kampanyaları tetiklemesine karşın, bazı kamu ve özel kuruluşlar, mücadeleyi desteklemek amacıyla lirayı desteklemek için tedbirler aldığını duyurdular.

 


    3*** TÜRKİYE'Yİ İŞGAL PROJESİNDE 2019 KRİTİK TARİH (23.09.2017)
Yıl 2002. Günlerden Temmuz’un 24’ü. Tesadüf ya, tam da Türkiye’nin tapu senedi kabul edilen ve ABD’nin imza koymadığı Lozan Antlaşmasının yıl dönümü.
Amerikalı askerler Nevada çölünde bir tatbikat yapıyor. Adı Milennium Challenge-2002. Türkçesi “Bin yılın meydan okuması.” Allah Allah bu Amerikalılar kime meydan okuyor acaba diyorsunuz haliyle.

Tam 13 bin 500 personel katılıyor, üç hafta sürüyor bu tatbikat. ABD tarihinin en büyük tatbikatı aynı zamanda. Pek çok NATO ülkesi davetli. Ancak NATO’nun en büyük ordularından birine sahip Türkiye davet edilmemiş.
Her tatbikatta malum bir senaryo vardır. Senaryoda da haliyle mutlaka hedef olarak bir düşman bulunur. Onun üzerinden yazılan senaryoya göre de tatbikat gerçekleştirilir.
Böylesi iddialı bir isimle gerçekleştirilen tatbikatta hedef kim diye merak ediyor insan gerçekten.
O zaman en özetinden senaryodan bahsedelim de hedef neresi, düşman olarak kim hedef alınmış tatbikatta, görelim-tahmin edelim-.
Tatbikattaki hedef ülke, iki kıtada konuşlu bir ülke. Bu anlamda bir takım denizyollarını kontrol ediyor. Akdeniz’de bir ada ülkesiyle sorunları var bu ülkenin. Ayrıca söz konusu hedef ülkede azınlık unsurlar da yaşamaktadır.

Senaryo, söz konusu hedef ülkede meydana gelen çok yıkıcı bir depremle başlar. Bu arada depremle eş zamanlı olarak Uluslararası bir mahkeme, ülkenin sınırlarıyla ilgili ve çıkarlarına ters bir karar alır. Bu arada da sorun olan ada devletiyle ilgili uluslararası güçler, hedef ülkeye çözüm önerir.

Zor durumda olan siyasiler öneriyi kabul etmek zorunda kalır. Bunun üzerine askerler yönetime el koyup ülkede otoriter bir yönetim kurarlar. Sonrasında ada devletini ablukaya alırlar ve ABD askerleri, 96 saat içerisinde söz konusu ülkeye müdahale eder (işgal).
Nasıl? Beğendiniz mi senaryoyu?
Bu ülke dünyada sizce hangi ülkeye benziyor? Dünyada iki kıtada toprağı olan kaç ülke var? Bu tatbikat kime karşı?
Mustafa Önsel,
4**** HAÇLI İTTİFAKINDAN SEÇİM ÖNCESİ KAOS PLANI (11.05.2018)
ABD VE FRANSA'DAN  PKK'YA TALİMAT TÜRKİYE'YE SALDIRIN!
ABD-Fransa ve Kandil'den gelen PKK'lı teröristler aynı masa etrafında 24 Haziran için birleşti. Alçak toplantıda terör örgütü PKK'ya marjinal sol örgütlerle 'çatı' oluşturup eylem yapması talimatı verildi.
Türkiye'ye saldıran küresel güçlerin Rakka'da, gizli bir 'seçim kaosu' toplantısı gerçekleştirdikleri ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın erken seçim kararını açıkladığı 18 Nisan'dan 10 gün sonra 29 Nisan tarihinde ABD'li ve Fransız subaylar proje terör örgütü PKK'nın Kandil'den gelen üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.

CANLI BOMBA EYLEMİ YAPIN
İstihbarat birimlerinin ortaya çıkardığı karanlık toplantının gündem maddesi ise Türkiye'de 24 Haziran'da yapılacak seçimler öncesinde terör eylemleri oldu. Toplantıda ABD ve Fransız subaylar PKK'ya marjinal sol örgütlerle birleşip birlikte Gezi ve Adalet Yürüyüşü tarzında sokakları karıştıracak eylemler yapın talimatı verdi. İstanbul, Ankara ve Suriye'ye sınırı olan illerde ise canlı bomba eylemleri yapılması istendi!

................................................................
  
AMAÇLARI İTİBARIMIZI YOK ETMEK!
Terör Uzmanı Hacı Murat Dinçer: ''Ülkemizi ve bölgemizi şekillendirmeye çalışan küresel güçler Suriye'deki Fırat Kalkan'ı ve Zeytin Dalı operasyonlarındaki stratejik kazanımlarımızı seçim sürecini de bahane etmek suretiyle ülkemiz içinde bir takım provokasyon ve sansasyonel eylemlerle manipüle etme arayışına girdi. İstihbarat birimleri ile güvenlik kuvvetlerimiz teyakkuz halinde. Dikkatli olmak, teröre prim vermemek gerekir.''
11.05.2018
5***** DIŞ GÜÇLER MESELESİ (11.05.2018)
 

            Türkiye’ye yabancıların ilgisi hep olmuştur. Olmaya da devam edecektir. Bundan asla kaçış yok. Eskiden daha gizli, sinsi yöntemlerle yapılan operasyonlar şimdi açıktan yapılıyor. Ve asla niyetlerini gizlemiyorlar. Üstelik Türkiye’ye yönelik operasyonlarını kimler üzerinden yapacaklarını da söylüyorlar.
         Seçim kararı alınmış. "24 Haziran’da seçim var" kararı çıkar çıkmaz, daha birinci dakikada S&P isimli kredi derecelendirme kuruluşu Türk ekonomisine olumsuz not veriyor. Benzer kuruluşlar bundan birkaç sene önce batmış Yunanistan’a yatırım yapılabilir ülke notu vermişken, Türk ekonomisine olumsuz not vermişlerdi. Şimdi bu olay operasyon değilse nedir? Türk ekonomisi batsın isteniyor. 
         Akılsız muhalefet de var gücüyle bu argümana sarılıyor. Sanki ekonomi batsa kendileri etkilenmeyecek! Bu yetmezmiş gibi Fransa’da, aralarında eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin de olduğu 300 akademisyen, gazeteci, siyasetçi vb. Kur’ân-ı kerime dil uzatıyor. Bazı âyetlerin çıkarılmasını isteyecek cüreti gösteriyorlar. Böyle bir açıklamanın ne mantığı olur? Orta Doğu’da yaşanan gerilimin sebebinin kimler olduğu belli. Buna rağmen yangına körükle gidiyorlar. Tayyip Erdoğan dışında bu durumda itiraz eden kişi yok. Müslüman dünyası zaten bir garip.

         Bütün bu olup bitenden sonra bazı Alman bakanlar İyi Parti’yi ziyaret ediyor ve Meral Akşener’e moral veriyorlar. Güneydoğu’da AK Parti ve HDP’ye sıkışan oyların İP’e kayacağını umut ettiklerini söylüyorlar. AK Partili siyasetçileri Avrupa’da konuşturmayanlar kendileri Türkiye’de istedikleri gibi at koşturuyorlar. Tabii ki gelsinler, görüşsünler ama kendi ülkesinde başka görüşe izin vermeyenler demokrasiden bahsetmesinler. Eskiden Avrupalı bakan ve siyasiler soluğu Güneydoğu’da alırlardı. Oradan kaşıyacakları yara kalmayınca bu sefer başka siyasilere yöneldiler. Türkiye’nin içişlerine eskisi gibi karışamıyorlar. Bu güçleri gitti ama hâlâ Türkiye’deki iktidarı değiştirmek için her yolu deniyorlar. 
         Peşinden ABD Başkanı Trump’ın İran’la ilgili kararı çıktı. Nükleer anlaşmadan ABD’nin çekildiğini açıkladı. Bakın Batı’nın başka bir ülkenin ekonomisine operasyonu nasıl oluyor? Anadolu Ajansı’nın dünkü haberinden okuyalım:
         “Nükleer anlaşmanın yürürlüğe girdiği 2016 yılında, yaptırımların kaldırılmasıyla ülke ekonomisi güçlü şekilde yükselmişti. İran'ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) o yıl yüzde 12,5 oranında büyürken 2017 yılında büyüme oranı yüzde 3,5'e kadar düştü. Ülkenin para birimi, ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilme beklentisiyle son altı ayda değerinin yarısından fazlasını kaybetti. Mart ayında 5 bin tümen sınırını geçen doların dün 7 bin 500 tümeni görmesiyle İran para birimi, iki ayda yüzde 35'ten fazla değer kaybetmiş oldu. Bu ortamda yaptırımlar nedeniyle daha zor günler geçirecek olan İran ekonomisinin daha da kötüleşmesi ve bunun da halk arasındaki memnuniyetsizliği artırması ihtimali, geçen yıl aralık ayında olduğu gibi ülkede geniş çaplı hükûmet ve rejim karşıtı protestoları tetikleme potansiyeli taşıyor.”

Görüldüğü gibi tek bir kararla ülkede çatışma hâli bile körüklenebiliyor. Gerçi Türkiye İran gibi değil. 2002 öncesi bize de bu kadar kolay operasyonlar yapılıyordu. Şimdi artık sökmüyor. Ayrıca ağlamanın da zamanı değil. Batı niye böyle yapıyor, ABD bizden ne istiyor diye şikâyet etmemek lazım. Güçlü ülkeye saldırı olur. Kendi coğrafyasında etkili bir ülkenin nüfuz alanının geniş olması istenmez. O zaman bu saldırılara yönelik tedbir almak lazım. 
Birileri bize operasyon çekmeye çalışıyorsa, buna fırsat vermemek lazım. Hükûmetin buna yönelik tedbir alması şart. Bakın neyle karşı karşıya olduğumuzu iyi görelim. 
İyi Parti’nin medya sorumlusu net FETÖ’cü çıkıyor, adamı tanımadıklarını söylüyorlar. Daha önce Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Fatih Gürsul FETÖ’cü çıktı ama tınmadılar. Adamın zaten partide görevi yok dediler. Seçimlerden sonra şayet iktidar olurlarsa PKK ya da FETÖ’ye karşı nasıl bir tavır takınacaklarına dair tek kelime etmiyorlar. ABD’nin PKK’ya verdiği silahlara tek itirazları yok. Herhangi bir konuda somut tek önerileri yok. Bunların hepsi bildiğimiz şeyler. Zaten şaşırmıyoruz. 
Güçlü devletlerin sistemleri güçlü olur. Gelen saldırıları bertaraf ederler. İçeride ve dışarıda tek dertleri hükûmeti indirmek olanların niyeti asla iyi olamaz. O zaman buna göre pozisyon almak en iyisidir. Seçimlere kadar başka operasyonlar deneyeceklerinden de zerre şüpheniz olmasın.
Cem Küçük,
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/cem-kucuk/602171.aspx ,

SONSÖZ: Şeytan ve bazı uzaylı ırklar da dahil bütün kötü varlıklar, erdemli insanları aldatmak için her şekilde gelirler, her türlü oyunu oynarlar!..Dikkatli olun !!! 25.05.2018
EKTEKİ RESİMLER 1-Kıyamete kadar Savaş bitmez; hem Dünyada hem diğer gezegenlerde.
2- Dağıstan’da doğan bebek Ali Yakubov’un vücudunda mucize: “Siz benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız.” Hz.Muhammed (a.s.)Hadisi. Ekim 2009                                           ——SON ——"Ben de bu Gavs-ı Sani Hz. gibi bir şeyhim. Benimde sofilerim var. Bende nazar ederim. Kısacası bende bir şeyhtim. Ama ben birşeyi merak ettim. Gavs-ı Sani Hz. de benim gibi bir şeyhken nasıl oluyorda bu kadar sofi nüfüsuna ulaşıyor, nasıl oluyorda sofiler otobüslerle akın akın geliyor. Bu adam bir büyü mü yapıyor ne yapıyor diye merak ettmiştim. Ama takiplerim sonucunda hiç bişeye ulaşamadım. En sonunda, namaz sonunda dua ederken Yüce Rabbimden bana Gavs-ı Sani Hz. nin ettiği duayı duyurmasını istedim. Ellah(c.c) bana bunu lütfetti. Ve Gavs-ı Sani Hz. duasında şöyle diyordu:
-Yarabbi! Sen benim şu arkamdaki cemaatimin günahlarını affetmezsen ben bu ellerimi yüzüme sürmem.
Ve her seferinde de mübarek ellerini yüzüne sürüyordu. Ben de bu olaydan sonra Gavs-ı Sani Hz. nin ne kadar büyük bir şeyh olduğunu anladım ve tevbe ettim?.
Sofilik Ateşten Gömlek Giyene Helal Olsun lduğunu adama sormuşlar. Adam da anlatmaya başlamış:
"Ben de bu Gavs-ı Sani Hz. gibi bir şeyhim. Benimde sofilerim var. Bende nazar ederim. Kısacası bende bir şeyhtim. Ama ben birşeyi merak ettim. Gavs-ı Sani Hz. de benim gibi bir şeyhken nasıl oluyorda bu kadar sofi nüfüsuna ulaşıyor, nasıl oluyorda sofiler otobüslerle akın akın geliyor. Bu adam bir büyü mü yapıyor ne yapıyor diye merak ettmiştim. Ama takiplerim sonucunda hiç bişeye ulaşamadım. En sonunda, namaz sonunda dua ederken Yüce Rabbimden bana Gavs-ı Sani Hz. nin ettiği duayı duyurmasını istedim. Ellah(c.c) bana bunu lütfetti. Ve Gavs-ı Sani Hz. duasında şöyle diyordu:
-Yarabbi! Sen benim şu arkamdaki cemaatimin günahlarını affetmezsen ben bu ellerimi yüzüme sürmem.
Ve her seferinde de mübarek ellerini yüzüne sürüyordu. Ben de bu olaydan sonra Gavs-ı Sani Hz. nin ne kadar büyük bir şeyh olduğunu anladım ve tevbe ettim?.
Sofilik Ateşten Gömlek Giyene Helal Olsun
ܓ