PARAYA,GEZMEYE VE
EĞLENMEYE DÜŞKÜN NANKÖR TİPLERE BİR ÖRNEK, “YAPRAK DÖKÜMÜ” DİZİSİNDE FERHUNDE’NİN,
KOCASIYLA KONUŞMASI ve MÜSTAKBEL KAYNANASINI DA ÇİLEDEN ÇIKARMASI...
5.Bölümde Ferhunde, İsmet Beyle evli
olduğu halde, bankadaki arkadaşı Gülşen’e, “Artık kaymakam gelini olmak
istiyorum,köşklerde yaşamak istiyorum, anladın mı?” dedi. (Bankadaki iş
arkadaşı bekar Şevket’e göz koyduğundan böyle söyledi.)
15:45’
(Dakika) : İSMET: Annem bir sürü yemek
yapıp gitmiş.
FERHUNDE:
Aferin ona!
İSMET:
Bak,özür diledim, ayağına geldim, ne kadar üzgün olduğumu anla! Asma suratını,
uzatma artık! (Daha önce İsmet,kafede karısı ve onun iş arkadaşı Şevket’le
buluştuğunda yakalamış, Ferhunde ‘İş görüşmesi’ diyerek yalan söylemişti, ondan
böyle söyledi.)
FERHUNDE:
Uzattığım yok.
(İsmet elini
Ferhundeye uzatınca)
FERHUNDE:
(İsmet’in elini iterek) Ayy tamam İsmet, yemek yiyorum.
İSMET: Bir
çocuğumuz olsun Ferhunde..
FERHUNDE:
Olur (alayvari)..
İSMET: Ben
çok ciddiyim, tam bir aile olalım istiyorum. İşten ayrılırsın,istediğin gibi
bebekle ilgilenebilirsin.
FERHUNDE:
Neyle geçineceğiz?
İSMET: Para
biriktiririz.
FERHUNDE:
Hangi parayı biriktirecekmişiz? Hangi parayı? Eşek gibi çalışıyorum. Kazandığım
ancak üstüme başıma, insan içine çıkmama yetiyor. (Buraya dikkat! Anormal
derecede moda ve giyime israf var.) Ne diyosun sen? Getirdiğin paraya
kalsaydık yanmıştık!
İSMET:
Nankörlük etme! Ne eksiğin var?
FERHUNDE:
Nerde yaşıyoruz, neyin üstünde oturuyoruz, bir bak şöyle etrafına.. Bu eve
arkadaşlarımı çağırmaya utanıyorum.Hâlâ kirada oturuyoruz. (Filmde yaşı 25-30 arasını temsil ediyor; Kirada oturduğundan itibarı düşmüş!) Üstüm başım rutubetten küf kokuyor.
(Filmde ev normal görünüyor, halkın yaşadığı tipik bir daire)
İSMET:
Abartma, mis kokarsın sen, parfüm kokarsın...Mis gibi kokarsın...
16:55’ :
FERHUNDE: Bizim şubedekiler evlerini aldılar, bazılarının yazlıkları bile
oldu... Biz yaz tatiline bile gidemiyoruz.” diye sitem edince,
İSMET: “Pahalı
butiklerden alışveriş yapmasaydın bizim de evimiz olurdu..” deyince,
FERHUNDE:
Utanmadan bir de bunu söylüyorsun, ayıp sana be,erkek olan karısının parasından
medet umar mı?”
İSMET: Doğru
konuş!
FERHUNDE:
Doğruları konuşuyorum. Bir de bebek doğurmak için işten ayrılacakmışım! Açık
açık söylesene, ‘Seni bu eve zincirlemek istiyorum.’ Desene.. (Materyalist,
feminist kadınların ev hanımlığı hakkında görüşleri: ‘Eve zincirlenmek’ Aynı
zamanda kendisi, dışarıda eşek gibi çalıştığını itiraf ediyor, bu ne çelişki! )
İSMET: Senin
geçinmeye niyetin yok,zorla benim damarıma basıyorsun!
FERHUNDE:
Gencim, yaşamak istiyorum,anladın mı? İnsan gibi yaşamak,kadın gibi
yaşamak,saygı görmek,artık seninle sürünmek istemiyorum...
İSMET: Defol
git , Allah’ın cezası, defol git!
FERHUNDE:
Hadi,hadi vur yine bana,tokatla,sustur, gecenin bir vakti kov beni evden; ne kadar
aciz bir adam olduğunu bir kez daha anla! Nefret ediyorum senden!
İSMET: Allah
cezanı versin! (Sonra diğer odada “Bittin artık sen,bittin!” )
(Bu arada
İsmet bey, sadece Ferhunde’nin kolunu tutarak sinirlendi,vurmadı, dönüp diğer
odaya gitti. Bavulunu topladı.)
18:45’ : İSMET: “Bugüne kadar benle süründün
madem; bundan sonra kendin sürün de aklın başına gelsin!”
İsmet Bey
evden çıkarken, Ferhunde gülümseyerek “Teşekkür ederim!” dedi. (Bu durumun işine
geldiğini düşünüyor.)
***********
50.Bölüm:
Maymun iştahlı kişileri aslında
zenginlik ve rahat yaşantının da mutlu etmeyeceğinin açık bir kanıtı da
50.bölümde Ferhunde’nin itiraflarıdır.
Ferhunde
Şevket’le evlendikten ve köşke yerleştikten sonra da sürekli fitne ve fesat
çıkaran davranışlarda bulunmuştur.
43:15’ :Ferhunde akşam masada, (Evden
kaçan Deniz’i kasdederek) “O kaybolmamıştır, ben söyleyeyim,evden kaçmıştır. ‘Eve
gelmemiş’ lafını duyunca Fikretin yüzü değişti. Anladım o zaman; çok iyi
biliyorum o ifadesini, Fikret’in kaderi. Burdan onun için kaçmadı sanki! Gitti,
orada da uğraşacak bir kız buldu. Mıknatıs gibi çekiyor.”
Kayınvalidesi Hayriye Hanım, sonunda dayanamayıp onu azarlamaya
başladı:
HAYRİYE: Ama sen hiç çekilmiyorsun artık! Ne lafını ne
haddini biliyorsun. Yeter! Kendine çeki düzen ver; yoksa fena olacak! Sesimiz
çıkmıyor diye tepemize çıktı canım! Her fırsatta iğneliyorsun,kırıyorsun
insanları...Bizim derdimiz sana eğlence mevzusu oluyor.Ayıptır,günahtır, hiç mi
utanman yok kızım senin!?”
Ferhunde Şevkete hitaben, “Birşey söylemeyecek misin Şevket?”
dedi.
HAYRİYE: Yuta yuta bir hâl olduk, yeter! Her insanın bir
tahammül noktası var, ay dayanamıyorum artık, burama geldi!
FERHUNDE: “Benim de..”
HAYRİYE: Terbiyesiz!..
Sonra Ferhunde odasına çekilip iş arkadaşı Gülşen’e cep
telefonda şöyle sitem ediyor:
47:15’ : FERHUNDE:
Selam,ne haber?
GÜLŞEN: Ne
oldu,sesin tuhaf?
FERHUNDE:
Canım sıkkın,bu sefer de Hayriye Hanımla hırlaştık!
GÜLŞEN: Ayy
yapma!
FERHUNDE:
Benim bir şey yaptığım yok Gülşen, Şevket bana sırtını döndü diye hepsi bana
canavar kesildi.Nasıl iteleyip kakalıyorlar bilsen.
GÜLŞEN: Sen
de susmasını bilmezsin tabii.
FERHUNDE:
Teşekkür ederim,dertleşmek için tam adamını aramışım yani!
GÜLŞEN: Üff,
kızma tamam!
FERHUNDE:
Fikret geldi.
GÜLŞEN:
Yaa..
FERHUNDE:
Kaşla göz arasında nasıl zehirlediyse, o gitti, kıyamet koptu! Hiç yoktan kavga
çıkardı Hayriye Hanım,bana demediğini bırakmadı.Şevketi görsen, ağzını bile
açmadı,savunmadı beni. Bunlardan hayır yok bana, iyice emin oldum
artık. Konuşuyorum ama müsaitsin de mi?
(Halbuki
Şevket’ten ve bu aileden faydalanmak için eski kocası İsmet’e ihanet
etmişti...)
GÜLŞEN:
Evet, aslında ben de seni arayacaktım hadi dedim sabahı bekleyeyim... (Problemler,Şevket’in
bankadan para sızdırmasıyla devam edip gidiyor...)
DİPNOT: Tabii film oyuncusu filmde böyle bir
karakteri örnek olarak canlandırıyor. Yaşadığımız hayatta dünyanın birçok
şehrinde böyle hayat tarzı yaşayan milyonlarca kişi var.. İnsanın nefsi dünyaya
doymaz!.. Normal bir hayat yaşayıp hâline şükretmeyen insanlar nereye giderse
gitsin hırslı, geçimsiz ve mutsuzdurlar... Ayrıca bu dizi filmlerde Ferhunde
karakteri, yaptığı kötülüklerin ve kötü zanlarda bulunduğunun farkında olmayan bozuk
bir kişiliği temsil ediyor.
İnsan,kötü huylara alışınca ve hayatta kötü metotları
başarılı olacağı düşüncesiyle ilke olarak benimserse sonunda kolay kolay
düzelmeyen hasta ruhlu kişilik ortaya çıkıyor.
Dürüst çalışan ve helal kazançla
yaşayan, yardımsever,iyiliksever,cömert ve açıkça şahit olunmuş veya
ispatlanmış büyük suçlular hariç insanlarhakkında iyi zanda bulunan kişiler, er
ya da geç erdemli insanlar olurlar. Âlemlerin Yaratıcısı Allah, iyiliksever
olanlarla beraberdir; bu, insanlığa bir müjdedir.