30 Nisan 2019 Salı

EV HANIMLARININ DIŞARIDA ÇALIŞANLARA KIYASLA SAHİP OLACAĞI KAZANÇLAR


EV HANIMLARININ DIŞARIDA ÇALIŞANLARA KIYASLA SAHİP OLACAĞI KAZANÇLAR
         ÖNSÖZ: Bu makale, uluslararası sömürgeci firmaların özellikle Müslüman kadınlara reklam yaptığı “Evde yaşamak sıkıcıdır, esarettir, paraya ve özgürlüğe sahip ol;daha mutlu yaşa !” yanlış telkinine karşı gerçekleri sunan bir cevaptır.
        Bir ailede kocanın düzenli ve yeterli maaşı varsa, hanımın evde yaşaması dini,ahlaki,sosyal her açıdan daha iyidir.Bekar,dul olanlar ihtiyaç varsa uygun şartlarla çalışabilir. Aile düzeni ve huzur için kocası razı degilse müslüman kadın dışarıda çalışmamalıdır !


         Dünyada insan haklarını koruyucu görünen kanunlar var olmasına rağmen milyonlarca firma, sadece kadınların değil çok sayıda işçilerin, çocuk işçilerin,mültecilerin, çaresizlikten uygunsuz işleri kabul etmek zorunda kalmış milyonlarca kişinin haklarını ihlal etmektedir. Kadınlar, insan grupları içinde en çok zulme, sömürüye, tacize, kötü kullanılmaya maruz gruptur. Dürüst ve onuruyla adaletli bir ortamda çalışmak neredeyse savaştan zaferle çıkmayı başarabilen gazilik kadar  zordur!
   

         İslam Dini’nde kadınların çalışması yasak değildir; ancak ev hanımlığı yapmasının daha faziletli ve uygun olduğu birçok talimatla bildirilmiştir. Zaten kadının fıtratı evde çalışmaya uygun yaratılmıştır.Kadınların vücudu ağır işler yapmaya uygun olmadığından ve çocukları annenin büyütmesi daha doğru olduğundan bazı devletler, onlara doğum izinleri, 5 yıl erken emeklilik hakkı gibi haklar vermiştir. Bu durum, ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir.Bunlara rağmen kadınlar çeşitli sebeplerle yine yıpranmaktadır...
         Sadece İslam’da değil diğer semavi dinlerde, milletlerde de kadınları korumaya yönelik bir anlayışın, geleneğin olduğu görülür. Batıl adetlerin olduğu kötü ülkeler de vardır. Ayrıntılı malumat isteyen coğrafi olarak onları inceleyebilir.  Şimdi evdeki yaşantıları ve dışarıda çalışanların hayat tarzlarını da göz önüne  alarak  ev hanımlığı yapanların şunları kazandığı görülür:


                1- İslam’da en büyük müjde şudur: “Kocası razı olarak ölen kadın Cennete girer.” (HADİS:Tirmizi,İbn Mace) Tabii burada ‘Kadın, büyük suçlar işler, ibadetlerini yapmaz, sadece kocası razı olursa yine de Cennet’e  girer.’ anlamı çıkarılmamalıdır.Kadın eşine ve ailesine karşı görevlerinin çoğunu yapar, iyi geçimli ve yardımsever olursa zaten o, ahlaken de iyi insandır. Böyle kişiler kurtuluşa erer. Dışarıda çalışan kadın,birçok problemlerle karşılaşacağından genellikle kocalar, memnun olmaz!
2-Çocuklarına tam zaman ayırır. Çocukların anneye bağlılıkları iyi olur.
3-Ev hanımı çocuklarını kendi yetiştirir. Dadı, bakıcı bulma derdi, akrabadan devamlı yardım isteme gibi zorluklardan kurtulur.
4- Anne sütüyle beslenen bebekler daha sağlıklı olur. Bebeğin tam bakımı 30 aydır. Çalışan anneler için bu zor olduğundan 6 aydan sonra mamayla büyüten nice anne vardır.
5-Ev hanımı, çocuklarını kendi inancı ve prensipleri doğrultusunda yetiştirir. Eğitimciler çocuk eğitiminde annenin etkisini % 70 olarak bildirmiştir. Çocuklara birçok dadı baktığında herkes,anne-babanın razı olmayacağı farklı ve uygun olmayan davranış ve fikirleri çocuklara benimsetebilirler.
         6-Çalışan annelerin iş dışında da dertleri olduğundan ve zamanları pek olmadığından genç olan çocukları önemli problemlerde mahalledeki diğer kişiler veya yabancıların rehberliğine müracaat ederler. Bu durum, umulmadık sonuçlar doğurabiliyor.
7- Ev hanımı genellikle evde bulunduğundan anne, evin neşesi ve güneşi olur. Evde kimin bir işi,ihtiyacı olursa anne danışma servisi gibi yardımcı olur. Ev,boş kalmaz!
8- Nadir de olsa evde beklenmedik bir arıza, yangın vb. olsa anne hemen müdahale eder. Kimse yoksa ya ev yanar, ya evi su basar ve benzeri acil durumlar olur...
9-Ev hanımı,ev işlerini zamanında yapar,yapılacak işler aksamaz. Çalışan kadınlar, bazı işleri akşam yorgun değilse yapabilir yoksa hafta sonuna kalır.
10-Sağlık en önemli konu olduğundan, dışarıda çalışan kadınların sağlığı ev hanımlarına kıyasla daha çok yıpranır,bozulur. Ulaşım derdi, birçok şeye bulaşma, temas yüzünden hastalıklar daha fazla olur.
         11-Ev hanımı, dışarıda çalışanlara kıyasla daha az insanla görüşeceğinden tartışma, kavga gibi dertleri daha az yaşar; belki komşusuyla yaşar. Diğer yanda avukatlık, doktorluk, garsonluk, kasiyerlik,polislik gibi meslekler her zaman tartışma,kavgaya açıktır.
12- Kadınlar duygusal ve çabuk sinirlenen bir mizaca sahip olduğundan ve dış dünyadaki sorunların çokluğu yüzünden sinir sistemleri daha çabuk yıpranır,stres,depresyon,kriz gibi hastalıklara daha çok yakalanır. Ev hanımlarında bunlar daha az görülür.
13- İş dünyasında işler hiç bitmediğinden ve yorucu olduğundan ev hanımları, çalışan kadınlar gibi namazlarını o sebeplerden ihmal etmez,binlerce günaha girmemiş olur. Müslümanlar için Kıyamette imandan sonra ilk sorgu namazlardan olacaktır.
14- Ev hanımları, halk ve yabancılar için değil sadece ailesi için süslenir, böylece günahtan kurtulur.Süslenme ve güzel koku sürünme hakkında uyarıcı hadisler vardır.
15-Ev hanımı, kocasına yeterli zaman ayırır,frijid olmaları nadirdir. Bazı tıp kurumlarının bildirdiğine göre kadınların  %33’ü hayatın ya bir döneminde ya da tamamen frijiddirler yani cinsel soğukturlar. Aşırı yorgunluk, stres, hormonal değişiklikler, kötü fikir aşılayan iş arkadaşları çalışan kadınların frijid olmasını artırmaktadır.
         16-Dışarıda çalışanlar, nazara daha çok maruz kalırlar. Süslenip makyaj yapıyorlarsa ve bir de güzelse nazar bombardımanından hiç kurtulamazlar. Nazardan ölen nice insan vardır.
17-Sihir de bir gerçektir. Dışarıda güzel ve uygun bir kadına kafayı takanlar, kadın ister bekar olsun, ister evli olsun elde etmek için sihir yaparlar. Sihir, helak edici 7 büyük günahtan biridir.Dünyanın en etkili sihirbazı birisine büyü yapsa, Allah dilerse tutar, dilemezse tutmaz! Kaderde bunun bir sırrı var. Ev hanımları, böyle tehlikelere daha az maruzdur.
18-Kadınlar çok çirkin olmadığı sürece dış dünyada her zaman taciz gibi belalara maruzdur. Kadının ahlakı,davranışları,süslenme oranı, konuşma tarzları tacizleri azaltır veya artırır. Maalesef hukuki düzen de taciz ve tecavüzcülere caydırıcı cezayı vermemektedir.
19-Dışarıda çalışan kadınlar, eve gelmeye geciktiği zaman,hiç gelmediğinde, iş yerinde bir problem yaşadığında, sorunlu bir görev verildiğinde,gıybet ve iftira gibi belalarda kocası da her zaman endişelidir. Karısı çalışan kocalar, kendi dertlerine ilave olarak karısının iş hayatındaki dertlerini de çekerler! Halbuki  ev hanımları böyle problemlerden uzaktırlar. Ev hanımlarında görülen ana problem kendi karakterleri ve aileye karşı görevlerininin ne kadarını  yapıp yapmadığı olur. Bir de kadın, komşulara çok gidip geliyorsa er ya da geç problemler çıkar; ölçülü ziyaret ve sohbetler olmalı, dedikodu, koğuculuk ve iftiradan uzak durmalılar! 
20- Dışarıda çalışan kadınların süslenme, modaya uygun giyinme, kredili alışverişlere düşkünlüğü, fazla gezintiler, arkadaş partileri, ulaşım giderleri gibi masraflar yüzünden kazançlarının bereketi olmaz; böyle israfları yapmayan ev hanımlarının evinde bereket olur.

         Bütün bu yaygın gerçekleri anlattıktan sonra her zaman istisnai durumları gösteren insanlar çıkabilir; çünkü insanoğlu önce kendi yaşadıklarına, çevresindeki olaylara inanır ve değer verir. Mesela bir ailede, dışarıda çalışan huzurlu ve onurlu bir kadın ve mutlu bir ailesi olabilir. Diğer yanda ev hanımı olduğu halde ruh hastası, çok geçimsiz, yarı deli bir annenin bulunduğu aileler de bulunur.  Bu konudaki vecizem şudur: “Her yerde her zaman her şey olabilir!” Olaylar, belli dallara ayrıldığında ve yaklaşık sayıları tespit edildiğinde yaygın gerçekler ortaya çıkar! Dikkatli ve erdemli insanlar, bunlara göre hayatını düzenlemeli ve tedbir almalıdır.
         Son olarak nasıl ki hayatın bir amacı varsa, hayat boyu sahip olunan bütün varlıklar, aile, arkadaşlar, yaşanan olaylar, gizemli şeyler, kısaca her şey, insanın bu Kainattaki yaşamında imtihanın hikmetli ve anlamlı parçalarıdır. Sağlıklı, huzurlu ve iyi bir hayat yaşamanız dileğiyle selamlar. 30.04.2019   Memduh ÖZCAN, Tercüman, Araştırmacı Yazar
E-posta: mimoza33m@gmail.com    
    


14 Nisan 2019 Pazar

REPTILIANLAR/ CİN-İNSAN MELEZİ HAKKINDA TESPİTLER, KEŞİFLER VE HABERLERİN ÖZETİ


            SON 20 YILDIR İNTERNETTE YAYGIN BİR KONU OLAN REPTILIANLAR/ CİN-İNSAN MELEZİ HAKKINDA TESPİTLER, KEŞİFLER VE HABERLERİN ÖZETİ


            Kelimelerin ve ifadelerin değişmesinin insanların anlayış ve bakış açılarını nasıl değiştirdiğine bariz bir örnek te bu Reptilian (Sürüngen insanımsı/Şekildeğiştiren) kelimesidir. Türkçe okunuşu ‘reptilyan’dır. Yayıncıların çoğu kısıtlı bir çerçevede bu konuda popüler olmaya dayalı video yaptıklarından konu tam anlaşılamamaktadır. Bununla beraber “çorbada tuzum olsun” diyerek iyi niyetle bazı  bilgileri,tespitleri insanlığa sunan arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Size Allah rızası için yaklaşık 100 yayının özetini anlatayım:
            Cinlerin Kökeni:
            Cinler, ateşten diğer deyişle ışından yaratılmış varlıklardır. Gizli kalma veya bedenlenerek insan veya hayvan şeklinde görünebilme özellikleri vardır. Cinlerin atasına Cann denir. Lanetlenmiş İblis te cinlerdendi. Yeryüzünde insanoğlundan önce cinler yaşıyormuş ve İblis, savaşlarda komutan olarak zaferler kazanmış. İblisin 70 bin yıl ibadet ettiği, yeryüzünde secde etmediği yer kalmadığı bildirilmiştir. Hatta meleklerle arkadaşlık edip yüce âlemlere çıktığı anlatılır. Daha sonra Hz.Adem topraktan yaratılıp Yüce Allah, meleklere ve İblis’e, “ Adem’e  secde edin!” dediğinde İblis’te de zamanla kibir oluştuğundan ‘ateş topraktan üstündür’ diyerek secde etmemiştir ve lanetlenmiştir. Sonra Yüce âlemden kovulmuştur ve insan ırkını doğru yoldan çıkarmak için ant içmiştir. Kıyamete kadar ona mühlet verilmiştir. Bazı arifler, İblis’in/Şeytanın cinsiyetsiz olduğunu bildirmiş; bu yüzden Hz.Adem’i kıskandığı da açıklanmıştır.
            Alpha Draconia’daki Reptilianlarla Dünyadaki Cin-İnsan Melezleri Aynı mı Farklı Bir Irk mı?
            İslam’dan önce cinlerin göğün üst katlarına çıkıp kader ve geleceğe dair bazı haberleri kaptıkları bildirilir; ancak İslam bildirilince göğün kapıları onlara kapatılmış. Bu olaydan yeryüzündeki cinlerin yüce âlemlere gidemediği anlaşılıyor.  Diğer yanda şu soru akla geliyor? “Öyleyse Alpha Draconian Takım Yıldızındaki Reptilianlar kim?” Onlar cinlerin asıl ve ilk dünyası olabilir; Dünya da dahil diğer gezegenlere de gidiyorlardı. Diğer yanda onlar, cinlerden farklı tıpkı cin-insan melezlerinin şekil değiştirdiği gibi onlar da şekil değiştirebiliyordur. Birbirlerine benzer yönleri vardır. Bu konuda kesin bir karar verebilmek için elde edilen bilgi ve gözlemler yetersiz kalıyor. Onları bir arada incelemek lazım, bu da çok zor…Bir kaynakta şu açıklayıcı bilgiler mevcut:
            “Üç çeşit reptilian ırkından birisidir. En az 15.000 yıldır Dünyada yaşıyorlar. Bazı bilgilere göre milyonlarca yıldır burdalar. Draco takım yıldızından geliyorlar. En az 500 tane gezegeni kolonileştirdikleri biliniyor. Bazı reptilian ırklarının şekil değiştirme ve telepatik iletişim yetenekleri var. Dünya üzerinde bazen direk liderlik bazen de arka planda durarak liderlik etmişler. Teknolojileri en çok gelişmiş ırk olarak biliniyorlar. Genellikle gizli planları ve programları vardır. Bazıları istediklerinde görünmez oluyorlar. Reptilianların elit grubu 'Drago' diye çağrılıyor. İlluminati denilen grubun kurucuları ve liderleridir. Dünyada yer altında üsleri var. Bermuda S.Üçgeni diye bilinen yerde, Danimarka'da ve Yeni Zellanda'da.” (https://www.pictame.com/tag/q_uzay  ve “Alien Races Book”: (Yabancı Irklar Kitabı)

Cinler Hakkında Başka Bir haber: www.pictame.com/tag/q_uzay adlı sitede dünya dışı varlıklara dair bazı bilgiler anlatılırken RAK IRKI hakkında şu açıklama var: “Çok eskiden ziyaretleri olmuş. Sonra birden kesilmiş. Özellikle Ortadoğu'ya inmişler. İslamiyette 'Cin' diye bilinen varlıklardır.” Hangi takım yıldızdan, hangi gezgenden geldikleri hakkında haber verilmemiş. Dikkat çekici nokta şu; özellikle Ortadoğu’ya indikleri haberi, Ortadoğu’da cin hikayelerinin çok olmasıyla benzerlik gösteriyor.

            Kur’an’da Hz.Adem yaratılacakken meleklerin Allah’a hitaben  “Yeryüzünde fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” diye bahsettikleri Hz.Adem’den önce yaratılmış başka bir insan ırkı da olabilir, cin ırkı da olabilir. Cinlerin olduğunu farzedersek  İnsanoğlu Dünya’ya gönderilince onlar, İnsanların âlemine karışmaz oldular; normal insanların algılamadığı kendi boyutlarında yaşıyorlar. Nadiren İnsanlara musallat olan cin çarpmaları oluyor tabii ki… Kötü bir cin, evliya ve salihlerden bir insana musallat olmak istediğinde de onlar çarpılıyormuş ve onların dünyasında “İnsan çarptı!” diyorlarmış. Evliyanın güçlü ruhları ve çevrelerinde nur enerjisi olur; yani enerji kalkanı gibi.

         


            Cin-insan evliliğine gelince: Cinlerle insanlar evlenebilir,mümkündür ama iki farklı dünya olduğundan pek uygun görülmemiştir. İslam’da bu konuda delil vardır. Hz.Muhammed (a.s.) bir hadisinde , “(Kraliçe) Belkıs’ın ebeveyninden biri cindi.” Buyurmuştur. Burada medyumların bildiği fakat halkın pek haberdar olmadığı ilginç bir durum vardır. Erkek bir cinle, dişi bir insan evlenirse çocuk insan ırkından olur ve dünyada kalır; Saba melikesi Belkıs’ın babası cin imiş. Fakat erkek bir insanla, dişi bir cin evlenir de çocuk olursa çocuk cinlerden olur ve onların âleminde kalır. İşte burada Reptilianların cin-insan melezi olduğu durumu daha iyi anlaşılıyor. Şekil değiştiren reptilianların, cin-insan ilişkisinden oluşmuş, istediği zaman insan şekline girebilen, istediği zaman sürüngen kertenkele gibi görünebilme durumları anlaşılıyor.
            Reptilianların İnsan Formuna Geçebilmeleri İçin Ne Gerekiyor?
İnsan biçimini korumak için bu varlıkların insan kanını içmesi ve DNA kodlarını insan ifadesinde tutmak için içerdiği enerjiye erişmesi gerekiyor. Eğer yapmazlarsa sürüngen kodlarını tezahür ediyorlar. (Kaynak: Reptilianlar Nasıl İletişime Geçiyorlar? Bölüm 4/7 Videosu, 16.03.2019, https://www.youtube.com/watch?v=Szc66qcul9U
            Cinlerde yalan yaygın olduğundan ve kötülüğe daha fazla meyilli olduklarından, İşte Reptilianların, İlluminatini’nin, Masonların neden gizli şeytani ayin  (ritüel) yaptıkları anlaşılıyor; Şeytana hizmet etmek ve Yeni Dünya Düzeni ile Dünya’ya hakim olmak… İnsanları köleleştirmek ,hatta savaşlarla, salgın hastalıklarla, zehirli maddelerle çoğunu yok etmek…
         David Icke’a Göre Reptilianların Kökeni:

          Dünyaca ünlü araştırmacı yazar David Icke’a göre Reptilianlar, insanlık  tarihinin erken dönemlerinde dünya dışından gelen mavi kana sahip sürüngenimsi canlıların insan ırkıyla birleşmesi sonucu oluştuklarını düşünmekte. Yine David Icke’a göre reptilianların sadece % 10’u kendilerinin farkındalar. % 90’ı ise reptilian  olduklarını bilmiyorlar. (Geliyorlar, Uzaylılar Alarm Verdi… Videosu, Tuncer Merez, 13.01.2019 )

            Kıyamete Yakın Allah’ın Ordusu ile Karanlık Güçlerin Savaşı ve Nasıl Korunulacak?
            Kader, şeytanların umduğu gibi tecelli etmeyecek. Hz.Mehdi, Hz.İsa ve Hz.Hızır komutanlardan oluşan Allah’ın Ordusu, Deccal, Şeytan ve Ye’cüc Mecüc’den oluşan Karanlık Güçler’e karşı zafer kazanacak! Yalnız müminlerin kurtulması için günlük 5 vakit namazı kılmaları, sabah-akşam koruyucu duaları okumaları ve haram işleri yapmaktan mümkün olduğu kadar sakınmaları gerekir! Yoksa Deccal, çoğu insanı olağanüstü güçleriyle ele geçirecek! O da insanlık için bir imtihan, Kıyamet alâmeti! Deccal’e karşı korunmak için 18. Süre Kehf Süresi’nin ilk ve son on ayeti okunacak; Cuma günü okunması daha faziletli. Bu konuda hadis-i şerif vardır.
            Şeytani güçlere, Reptilianlara  karşı Kuran’dan Mü’minun Süresi son 4 ayeti (115-118.âyetler) “Efehasibtüm ennemâ halaknâküm abesen ve enneküm ileyna Lâ türceun…” diye başlayan her gün en az 3 kere okumalı, hatta ezberlemelidir! ALARM, 2019’dan İtibaren Başlamıştır!
            Gelecekte önceki şartlarla beraber temiz kalpli  ve iyiliksever olanlar kurtulacak! Gerçeği arayan ve Doğru Yola tâbi olanlara selam olsun! Sağlıcakla, 04.04.2019
            Memduh ÖZCAN, Tercüman ve Araştırmacı Yazar,
E-posta: mimoza33m@gmail.com

NORMAL ÖTESİ OLAYLAR VE DÜNYA DIŞI VARLIKLARA DAİR AÇIKLAMA


NORMAL ÖTESİ OLAYLAR VE DÜNYA DIŞI VARLIKLARA DAİR AÇIKLAMA

“İnsanların çoğunun olağanüstü olaylara inanmamasının nedeni, evreni yeteri kadar incelememeleri veya kendilerinin mucize, keramet benzeri olağanüstü olay yaşamamasıdır!” (Memduh ÖZCAN, Yazar )


                Müslüman âlimlerin eserlerinden 6 tanesinde 18 bin âlemin varlığı asırlardır bildirilmiştir. Ayrıca Dante Santori ve Petro  adlı iki yazarın oluşturduğu “Alien Races=Yabancı Irklar” Kitabında Yeryüzünü ziyaret etmiş, yaşadıkları yıldız sistemleri ve canlıların özelliklerinin de belirtildiği en az 82 çeşit uzaylı, yabancı ırk anlatılmıştır.  Bu kitabın videosu 2015 yılının ilk aylarından itibaren You Tube sitesinde yayınlanmıştır, video İngilizcedir.(1) 
          Bunlara ek olarak Dünyada olağanüstü olay yaşayan, UFO ların kaçırdığı veya uzaylı yabancılarla görüşen binlerce insan yaşadıklarını anlatmaktadır…Bazı insanların normal ötesi olaylara inanması, bazılarının inkar etmesi gerçekten önemli olay yaşayan dürüst ve güvenilir insanların yaşadığı gerçekleri değiştirmez, yok edemez!..Sakin ve ıssız yerlerde yaşanan sıra dışı olayların bazan bir şahidi, bazan da iki şahidi olur; inanıp inanmamak insanların vicdanına kalmıştır… Uluslar arası hukukta hâkimler, genellikle iki şahit veya kanıta göre hüküm vermektedir; çünkü birçok olayda 3 veya daha fazla kanıt bulmak zordur. Yaşanmış bir örnek olarak; 1995 yılında ben Kastamonu’dan Karabük istikametine otobüsle seyahat ederken, sabahleyin seher vakti penceremin hizasında futbol topu büyüklüğünde parlak,gri bir uçan küre bir süre uçtu, sonra kayboldu. Otobüste neredeyse herkes uykudaydı, sadece benim şahit olduğum bir olay, sonra aileme anlattım. (2) Bunun gibi nice şaşırtıcı olaylar var..
         İnsan ırkından kardeşlerimizin, bir konuda hiç çalışmaları veya belli bir  bilgi, tecrübe birikimi yoksa, iyi niyetle araştırma yapan ve tespitlerini insanlığa iyilik olarak aktaran kâşiflere hakaret etmeleri, sövmeleri sadece günah kazanmalarına neden olur, onları gelecekte utandırır, hatta düşmanlığa sebep olabilir! Bir haberin, bilginin tersini ispatlayan kanıtlarınız, tecrübeleriniz varsa sununuz! İnsanların önemli bir çoğunluğu da aceleyle ve öfkeyle yapılan bu dil günahları yüzünden insan onurunu yaraladıklarından Cehenneme gider!..Dikkat etmek lazım!
         Yıllardır edindiğimiz tecrübelere göre şu da hayret verici bir gerçek olarak ortaya çıktı ki, önemli devletlerin ve istihbarat servislerinin sahip olduğu bilgi ve tecrübeler, halkın ortalama bilgi ve anlayış seviyelerinin kat kat üzerinde; çünkü onlar çoğu şeyi saklıyorlar ve egemen yönetici kurum oldukları için kendilerini imtiyazlı ve üstün güç olarak görüyorlar.
          Amerikalı Jeolog ve Yapı Mühendisi Phil Schneider Gibi Gizli Gerçekleri Açıklayanlar Da Maalesef Esrarengiz Şekilde Öldürülüyorlar…
        Ocak 1996’da ölü bulunmuştur.  Phil Schneider, şu önemli gerçekleri dünyaya ilan etmiştir:
         “Amerika’nın elinde yapay deprem oluşturabilen bir silah olduğunu yâni Haarp teknolojisini, Amerikan Hükümetinin Aids ve Ebola gibi hastalıkları biyolojik silah olarak kullandığını, yer altında üs inşaatı için kazı yaptıktan sonra siyahi ve yeşilimsi gri uzaylıların yer altında olduğunu gördüklerini,onların 400 ya da 500 yıl orada yaşadıklarını tahmin etmişler. Ayrıca 1979’da yer altındaki gizli üste hükümet ajanlarıyla uzaylılar arasındaki çatışmada “66 hükümet ajanı (Program yapımcısı da 66 Amerikan ve Nato askeri, diyor)  hayatını kaybetti çünkü Amerikan Hükümeti bize bu uzaylı tehdidi hakkında bugüne kadar hem yalan söyledi hem de varlıklarını gizleyip hiçbir şey söylemedi.” 1979 yılından bu yana bizim ordumuz ve Rus Ordusu ve nerede ise bütün ülkelerin orduları, uzaylılar ile kirli bir anlaşmazlık içindedir. Onbir çeşit uzaylılar ile uzun griler ve kısa griler,yeşilimsi griler, reptilian sürüngenimsiler ile bir savaş var…Ama bu dünya dışı canlıların yani uzaylıların hepsi de kötü değil…Örneğin Billy Meier ile tanışanlar iyi…Bazıları bize yardım bile ediyorlar.” Diye açıklamıştır. Sonra 4 pentagonda 58 yıldır babası ile çalışan, dünyalı insana benzeyen  Venüslü Val Valien isimli adamın fotoğrafını göstermiştir; o, 50 yıl hiç yaşlanmamış. Val Valien 16 Mart 1960 sabahı Dünyadan ayrılana kadar 51.Bölge isimli gizli üste çalışmış. IQ’sü 1200 imiş, altı parmaklıymış ve bakır oksit gibi kanı varmış ve 490 yaşındaymış.”
Phil Schneider’ın Venüslü’ye dair açıklamasını destekleyen başka bir demeç şudur:  Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nde görevli bilim adamı Leonid Kasnfomaliti: “Venüs’te hayat var.” (3)

         Kötüler-İyiler savaşı Kıyamete kadar sürecek…
       

          Hem kendi gelişimleri, hem insanlığın ve diğer canlıların gelişimi için, Yüce Yaratıcı Allah’a dost olmak ve O’nun rızasını kazanmak için iyi niyetle keşiflerini sunan bütün kâşifleri, azizleri tebrik ediyoruz, selamlarımızı ve iyi dileklerimizi sunuyoruz. Kötü niyetle kasten yalan haber yayanlar veya iftira atanlara karşı mücadele etmek te her vicdanlı, erdemli kişinin görevidir.
      Son Peygamber Hz.Muhammed (a.s.)’in, Başka Gezegenlere Tebliğe Gitmesi:

          Alemlerdeki hayatın sebebini anlamadan ve Tek Bir Yaratıcı’ya inanmadıktan sonra, insan yüzlerce işle de uğraşsa ömür boyunca yaptıkları boşa gider. Yüce Allah, hayatın sebebini Kutsal Kur’an’da, “Ben cinleri ve insanları (sırf beni tanıyıp) yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım." (4) şeklinde açıklamıştır. Hz.Muhammed (a.s.), miracta başka âlemlere gidip İlahi Mesajı tebliğ yapmıştır; bazıları inanmış, bazıları inanmamıştır. Taberi’nin eserinde anlatılan ve Hz.Muhammed (a.s.), Hz.Ali (r.a.) ve Yahudi hahamları arasında geçen konuşmada Hz.Muhammed (a.s.)’in uzayda 8 farklı kavme gittiğinden ayrıntılı olarak bahsedilmiştir, onlar arasında Ye’cüc Me’cüc de vardır.(5)
          Hz.Adem’den Önce 100 Bin Adem’in Yaratıldığını Bildiren  Hadisi-i Şerif:

         İbnu'l-Arabî'nin "Fütuhat-ı Mekkiyye" adlı eserinde zikredilen bir hadis vardır. İslam’ın peygamberi Hz. Muhammed (a.s.): "Yüz bin Âdem gelip geçmiştir; biz bunların en sonuncusunun oğullarıyız." demektedir.(6) Bu beyan da, insan benzeri nice varlıkların yaratıldığını açıkça bildirmektedir. “Uzaylı Irklar” kitabında anlatılan, bir çoğunun fotoğrafı olan, görgü şahitleri bulunan, Dünya’yı ziyaret etmiş yabancıların da başlıca vücut özellikleri olarak insana benzemesi Peygamber hadisini doğrulamaktadır. Mesela İsviçreli Billy Meier’in defalarca görüştüğü Pleiades Yıldız Sistemi’ndeki Erra Gezegeni’nden gelen kadın Semjase’in yüzü aynı biz insanlarınki gibi..
          İnsanoğlunun her edindiği bilgi,tecrübe,keşif ve mülkün, onu Allah’a daha fazla şükredici, yaklaştırıcı ve iyiliksever yapması dileğimizdir.
         Keşiflere meraklı, geniş görüşlü kâşiflerle belki bir gün bir yerde karşılaşırız…Hoşça kalın!
         Mimoza Evrensel Keşifler Grubu Editörlerinden Memduh Özcan, Tercüman, Araştırmacı Yazar, 03.03.2019;
          E-mail: mimoza33m@gmail.com             

KAYNAKLAR: (1) Book of Alien Races: Yabancı Irklar Kitabı, Dante Santori ve Petro, 2015
(2) Memduh Özcan, Konya, 1995
(3) Yeraltındaki Gizli Uzaylı Üsleri ve Amerika’nın Dünyadan Sakladıkları Videosu: https://www.youtube.com/watch?v=K7uPnhKMR5c , 04.11.2015
(4)  Kur’an-ı Kerim, Zariyat, 51/56



OCAK 2019 BÖLÜMÜ

             ..............................................................................................................................................