KÖTÜLERİN RUH YAPISINI
İNCELEME…
Aslında kötü-iyi savaşı Kabil-Habil
kavgasından Kıyamete kadar devam edecektir. Kabili önce belirtmemizin sebebi,
genellikle kötüler iyilere saldırır, o yüzden. Kabil, ilk ailenin çoğalması
için çapraz ikiziyle evlenme ilahi emrini hırsı yüzünden kabul etmemiş babası
Hz.Ademe de karşı gelmiştir.Rivayete göre kendi ikizi Alkame ile evlenmek
istemiş. Hüküm olarak adak sunmaları ve hangisinin kabul edilirse onun haklı
olduğu ortaya çıkacağı bildirilmiş. Habil, iyi kalpli çoban olduğundan en iyi
koçunu Allah'a adak olarak sunmuş; Kabil kötü kalpli olduğundan ve çiftçi
olduğundan ürünlerinin kötülerini sunmuş. Tabii ki Habilin koçu kabul edilmiş.
İyinin kötünün tahlili taa başlangıçta belli oluyor. Bu bakış açıları günümüzde
de dünyada mevcuttur.
Kabil, bu olayı da içine
sindirememiş, fırsat gözetleyerek kardeşini şehid etmiştir. Benim merak ettiğim
Alkame'nin de bu yasak evliliğe rızası var mıydı yoksa Kabil zorla mı götürdü
onu?
Bu iyilik kötülük konusunda şu
atasözü önemli bir gerçeği açıklar:" Kötülüğün değerini herkes
anlar, iyiligin değerini ise ancak iyiler.."
Kötüler,neden
iyiliklerin değerini anlamıyor ve nankör oluyor? Cevabı çok basit; kötü
oldukları için. Kötüler, muhtemelen iyiliği angarya ve boş iş olarak gördükleri
için, onlar hep menfaatleri için çaba harcadıklardan iyilik yapmıyorlar ve
iyilik yapanlara da değer vermiyorlar. İşlerini haksızlıkla yaptırmak veya
büyük çıkar sağlamak için verdikleri rüşvet veya hediyeler, Allah katında
iyilik değil! Birkaç iyilik bazan tuzak veya yem olabilir ama 5'ten fazla
iyilik yapana da değer vermek lazım!
Kötü ahlaklı kişilerle İslam'da
bildirilen münafık Müslümanlar birçok konuda aynı huylara sahiptir. Başlıca
prensipleri yalan,hile, sahtekarlık,ihanet ve menfaate-korkuya göre hayat
politikası oluşturmaktır. Bir kişi,semavi dinlere inananların ortaklaşa kabul
ettiği ahlaki kurallara aykırı kötü bir huyu yıllarca hayat tarzı olarak
benimserse onların kalplerinde hastalık vardır ve onlar bunun farkında
değildir.Ortak ahlaki kurallar şunlar sayılabilir: Yalan söylememek,
Aldatmamak, Haksız yere insan öldürmemek, Hırsızlık yapmamak, İftira
atmamak,Bir kimseye ırkından,milliyetinden veya dilinden dolayı düşman
olmamak,zina etmemek,sihir yapmamak gibi. Tabi devletlerin büyük suçlara ceza
verip vermemeleri kanunlara göre farklılık göstermektedir. Kötü kişilerin kötü
işleri nasıl rahatlıkla yaptıklarının cevabı Kuran'da söyle açıklanmıştır: "Şeytan
onlara yaptıkları işleri süslü gösterdi."(Nahl Suresi:63)
Çağımızda sadece Turkiyede değil
bütün ülkelerde maalesef 'Devamlı iyilik yapmanın ve yardım etmenin erdemlilik
olduğu ve her iki dünyada da insanı yücelige ve kurtuluşa götüreceği'
milyarlarca öğrenci ve gence benimsetilmemiş! Televizyon, internet ve
reklamların etkisiyle modaya uyarak devamlı yeni elbiselerle gösteriş
yapmak,leziz yemekler yemek, coşturan müzikler, sürükleyici aksiyon filmleri,
heyecanlı oyunlar, bahis ve kumar siteleri ve benzerlerine takılmak,karısı veya
kocası ilgisiz ve soğuk olanların internette şehvet uyandıran görüntü ve
filmlerle tatmin olmaları, asli vazifelerini yapmayarak ünlü kişileri takip
etmek,eğlence düşkünü insanların taparcasına alıştıkları tutkuları olmuş.
Evliyadan Caferi Sadık ta bu konuya şöyle dikkat çekmiştir:
"Hırsızlık,içki ve zinaya alışanlar, puta tapan gibidir." Mesela
Bişri Hafi hazretleri önceden içki bağımlısıyken Allahın adını yüceltip tövbe
ettiğinden velilik derecesine ulaşmıştır.
Vicdanlı ve ileri görüşlü insanlar,
haram tutkuların büyülü dünyasından kurtulmaya çalışırlarsa Allah c.c. onlara
kurtuluş kapısı açar.. Ecel gelene veya Güneş batıdan doğana kadar tövbe kapısı
açıktır… Allah,kainatı yaratmadan önce sadece kendi zatı vardı. Hepimiz O'ndan
bir yansımayız yani 2 trilyon galaksinin ve sayısız yıldızların, 18 bin alemin
yaratılması Allah'ın gücünden hiçbir şey eksiltmez! Yüce Yaratıcı ile aramızda
devamlı sevgi ve saygıya dayalı bağlantı olması lazım. Allah'tan geldik ve O'na
döneceğiz. Gerçek evliya, devamlı Allahı zikredenler ve haramlardan sakınan
saygılı müminlerdir. Selam ve iyi dileklerle. 20.10.2021
EKTEKİ
FOTOĞRAF: 28 Ağustos
2021'de TRT Belgesel kanalında yayınlanan programda Afrika'da aslanların
yaşantısı incelenirken dişi bir Aslanın bir Afrika antilopu yavrusunu
yakaladıktan sonra bir süre yanında tutup yemediği,zarar vermediği sonra
salıverdiği görülmüştür. Bu da merhamet açısından duygulandırıcı bir hatıra
olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder