16.09.2017
DÜNYANIN EN ÇOK ZULÜM GÖREN ETNİK GRUBU ROHINGYA MÜSLÜMANLARI HAKKINDA 5 AYRI KAYNAKTAN HABERLER…
1-- AVRUPA ROHİNGYA KONSEYİ, MYANMAR'DA 3 GÜN İÇİNDE 3000 KADAR MÜSLÜMAN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ AÇIKLADI (28.08.2017)
Avrupa Rohingya
Konseyi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Myanmar'ın Rakhine eyaletinde son üç
gün içinde 2,000-3,000 arasında Müslüman öldürüldüğünü açıkladı.
Konsey sözcüsü Anita Schug, Anadolu Ajansına Rakhine
eyaletinde 2000 ila 3000 müslüman öldüğünü ve diğer binlerce kişinin de
"yavaş yanan bir soykırım" olarak nitelendirdiği soykırımda yaralandığını
söyledİ.
Schug, "[Rakhine'deki durum] sürmekte olan yavaş yavaş
yanan bir soykırımdır" dedi ve Myanmar Ordusunu ÖLÜMLERİN ARKASINDA
bulunmakla suçladı..
Pazar günü Saulpara köyünde, yalnızca Rathedaung'da yaklaşık
bin Müslüman öldürüldüğünü söyledi.
Schug, Rakhine'da 100.000 'den fazla sivilin yerinden
edildiği, Bangladeş hükümeti tarafından kapatılan Myanmar-Bangladeş sınırında
ise 2.000 Müslüman'ın sıkıştığını da sözlerine ekledi.
Ayrıca, Auk Nan Yar'dan yüz köylü Çarşamba günü bilinmeyen
bir yere götürüldüklerini ve güvenlik konusundaki kaygılarının bulunduğunu
belirtti.
Batı Myanmar'daki Rakhine eyaletindeki sınır karakollarındaki
ölümcül saldırılar, Cuma günü patlak verdi ve toplu sivil kayıplara neden oldu.
Daha sonra, Myanmar güvenlik güçlerinin orantısız güç
kullandığını ve binlerce Rohingya köylüsünün yerini doldurduğunu, böylece havan
ve makineli tüfeklerle evleri yok ettiğini söyleyen basında çıkan haberler çıktı.
Bölgede Budist ve Müslüman nüfus arasında gerginlik görülüyor
çünkü 2012'de toplumsal şiddet patlak verdi.
Geçen yılın Ekim ayında Rohingya'nın çoğunluk oluşturduğu
Maungdaw'da başlatılan güvenlik sıkışıklığı, güvenlik güçlerinin insanlığa
karşı suçları gösteren insan hakları ihlalleri üzerine bir BM Raporu
hazırlamasına yol açtı.
Birleşik Krallık, bebekleri ve
çocukları da içeren katliamlara yönelik tecavüz, cinayetler, acımasız dayak ve
kayıpları belgeledi. Rohingya temsilcileri operasyon sırasında yaklaşık 400
kişinin öldüğünü açıkladı.
Rohingya, dünyanın en büyük devletsiz
topluluğu ve en zulüm görmüş azınlıklardan biridir.
Güneydoğu Bangladeş'teki
Chittagong'da konuşulana benzer bir lehçe kullanan Sünni Müslümanlar, çoğu
nesiller boyu Myanmar’da yaşamasına rağmen kendilerini yasadışı göçmenler olarak
gören ve onlara "Bengali" diyen Budist çoğunluğun birçoğu tarafından nefret edilmektedir.
Onlar, vatandaşlık elde etmek için, ,
kısmen 1982 tarihli, 1823 öncesinde- ilk
Anglo-Burma savaşından önce --Myanmar'da yaşadıklarını ispatlamayı şart koşan bir
kanun nedeniyle bir etnik grup olarak resmen tanınmadılar .
(YORUM: Maalesef böyle saçma bir
kanun da bulunuyormuş Dünya Gezegeninde)
Çoğu, yoksul batıdaki Rakhine
eyaletinde yaşıyor ancak vatandaşlıktan yoksun ve hareket ve çalışma
kısıtlamaları nedeniyle taciz edilmiştir.
Bangladeşli kamplarda 400 bin kişi
yaşıyor, ancak Dakka sadece küçük bir kısmı mülteci olarak tanıyor.
2-- 05.01.2012 TARİHİNDE YAYINLANAN “ÖLÜRSEM
ÖZGÜRLÜKTEN ASLA VAZGEÇMEYİN” HABERİ
Şimdi www.turkishny.com sitesinde 2012 yılında
yayınlanan “Ölürsem Özgürlükten Asla Vazgeçmeyin” başlıklı haberin bazı
bölümlerini inceleyelim:
Batı onu Güney Asya'nın
"Mandela"sı olarak tanıyor.
……………………………………………………………...........................................
“Myanmar'da
1990 yıllındaki genel seçimlerde özgürlük savaşçısı Aung San Suu Çii, halkın
yüzde 59'unun oyunu alarak başbakan olmaya hak kazanmıştı. İktidarı bırakmak
istemeyen askeri rejim, Aung San Suu Çii'nin başbakanlığını zorla elinden
almakla kalmadı, aynı zamanda Suu Çii'nin son 20 yıllık ömrünün 15 yılını da ev
hapsinde geçirmesi için her türlü düzenbazlığı yaptı.
'8888' Katliamı
Tek parti
iktidarına son vermek amacıyla muhalefet 8/8/1988'de "dört sekiz"
(8/8/88) adı altında bir genel grev çağrısı yaptı. On binlerce öğrenci, kamu
çalışanı ve rahip sokaklara dökülerek, askeri rejimin sona ermesi çağrısı
yaptı. Gece yarısına doğru Devlet Başkanı Sein Lwin, orduya "ateş" emri
verdi. Güvenlik güçleri binlerce kişiyi katletti. General Saw Maung kanlı bir
darbeyle "Devlet Yasa ve Düzeni Restorasyon Konseyi"ni yürürlüğe
koydu.
…………………………………………………………………………………….
Bir
Konuşma Onu Lider Yaptı
Başkent
Rangun'da 26 Ağustos 1988'de 100 bin kişi önünde yapacağı siyasi bir konuşma
ise onu Myanmar'daki muhalefetin yeni lideri konumuna taşıyacaktı……
Ancak
sıkıyönetim ilan eden askeri cuntanın bu mitinge verdiği karşılık da çok sert
oldu. 18 Eylül 1988'de yine binlerce kişi öldürülerek, halkın demokrasi isteği
kanla bastırıldı.
……………………………………………………………………………………
Başbakanlığı
Elinden Alındı
Askeri
cuntanın tüm baskılarına rağmen Aung San Suu Çii önderliğindeki NLD partisi,
1990 yılındaki genel seçimlerde parlamentodaki sandalyelerin yüzde 82'sini
kazandı.
Suu Çii,
1995 yılına kadar ev hapsinde kaldı ve yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Ömrünün
son 20 yılının en az 15 yılını ev hapsinde geçiren Nobel barış ödülü sahibi
Aung San Suu Çii, kocası Michael Aris, 1999'da Londra'da kanserden hayatını
kaybettiğinde cenazesine bile gidemedi.
Ara
Seçimden Zaferle Çıktı
……………………………………………………………………….............................
Her türlü
baskıya büyük bir sabırla karşı koyan özgürlük savaşçısı Suu Çii'nin partisi
NLD, 1 Nisan 2012'de yapılan ara seçimlerden büyük bir zaferle çıktı.
Parlamentodaki 45 koltuk için yapılan ara seçimde, muhalefet partisi NLD 42
sandalye kazanmasını başardı
2015'e
Hazırlanıyor
Myanmar'da
67 yaşında meclise girmeyi başaran ve halkı tarafından "Leydi" olarak
anılan Aung San Suu Çii, şimdiden 2015 yılındaki genel seçimler için kolları
sıvamış durumda. Ancak Suu Çii'nin rakibi dünyanın en kanlı askeri
rejimlerinden biri. Ne zaman ne yapacağını kestirmek zor.
NTVMSNBC
05.01.2012
3-
MYANMAR KATLİAMINDA ÖLDÜRÜLEN KÖYLÜLER… (1 Eylül2017)
ABC (Haber Ajansı), Batı Myanmar'daki Rathedaung ilçesi
yakınlarındaki Chut Pyin köyündeki toplu katliamlarla ilgili iki ayrı kaynaktan
belli iddialar elde etti.
………………………………………………………………………………………
Rohingyalılar, çoğunluğu Budist olan bir ülkede Müslüman bir
azınlıktır.
Rakhine eyaletinde yaşayan 1.1 milyon Rohingyalı, birçok aile
nesiller boyu Maynmar’da yaşamasına rağmen vatandaşlıktan mahrum bırakılmakta
ve ırk ayrımı şartları altında yaşamaktadırlar.
Komşu Bangladeş’teki kamplarda 400 bin Rohingyalı
yaşamaktadır.
Bir rapor, Myanmar'ın Rakhine'deki Rohingya Müslümanlarına
karşı sistematik bir şekilde insan haklarının ihlalinin tanımlanmış bir
soykırım çerçevesine girdiğini belirtti.
Ekim ayında bazı Rohingyalılar, Suudi kaynaklı isyancı grup
Harakah el-Yaqin (İnanç Hareketi) ile polis karakollarına saldırarak dokuz
subayı öldürerek savaşmaya başladılar.
Güvenlik güçlerinin müteakiben yapmış oldukları müdahale, cinayetler,
çete tecavüzleri ve keyfi gözaltı iddiasıyla çok acımasızdı.
Cuma günü, şimdi kendilerini Rohingya Kurtuluş Ordusu (ARSA)
olarak adlandıran savaşçılar, bu kez 25 polis karakolunu basarak tekrar
saldırdılar.
Daha sonraki günlerde Rohingyalılar tarafından en az bir
Budist köy yakıldı ve 4000 Budist sorun noktalarından boşaltıldı.
Buna karşılık, güvenlik güçleri bölgeyi mühürledi ve orada
çok sayıda sivil ölüm ve onlarca Rohingya köyünün tutuşması iddiaları var.
'Rohingyalılar'ı ortadan kaldırmak için tam teşekküllü
girişim’
Bayan Lewa (Arakan Projesi Müdürü Chris Lewa) ,isyan saldırılarının ordu eline geçtiğini
söyledi.
Bayan Lewa ,“Yetkili makamlar, Rakhine ile beraber tüm
Rohingya'yı kuzey Rakhine bölgesinden itme fırsatı veriyor ve bu yüzden
kesinlikle etnik temizlik olduğunu düşünüyorum "diye belirtti.
………………………………………………………………………………………………………..
Myanmar Hükümeti, terörist bir tehdide karşı haklı bir askeri
müdahale yürüttüğünü ancak birçok gözlemci için, "tasfiye işlemi" nin
soykırım olmasa da etnik temizliğin bütün özelliklerini taşıdığını söyledi.
(Avustralya Haber Kurumu )
4—AL JAZEERA YAYIN KURUMUNUN İNGİLİZCE
SİTESİNDE 13 EYLÜLDE YAYINLANAN “MYANMAR: WHO ARE THE ROHINGYA?” (MYANMAR: ROHİNGYALILAR
KİMDİR?) BAŞLIKLI HABERDEKİ GRAFİĞE GÖRE
MYANMAR’DA BULUNAN VE MYANMAR’DAN ÇEŞİTLİ ÜLKELERE GÖÇ EDEN ROHİNGYALI MÜSLÜMAN MÜLTECİLERİN
SAYISI ŞÖYLE:
“Onlar, ülkenin resmi 135 etnik grubundan biri olarak
sayılmamaktadır ve etkili bir şekilde onları devletsiz kılan 1982’den beri
vatandaşlıktan mahrum edilmişlerdir!”
(YORUM: Myanmar’da 1982’de çıkan bu kötü ve
saçma kanunu değiştirelim! )
Myanmar : 1.000.000
Myanmar Rakhine Eyaletinde :
120.000
Bangladeş : 785.000
Tayland : 5.000
Malezya :
150.000
Endonezya :
1.000
Hindistan : 40.000
Pakistan :
350.000
Birleşik Arap Emirlikleri :
10.000
Suudi Arabistan : 200.000
KAYNAK:
5-- 7 Eylül 2017’de http://iuvmpress.com/16844 Sitesinde İngilizce yayınlanan “Aung San Suu Kyi’nin
Müslüman Soykırımına Tuhaf Tepkisi” başlıklı haber:
Myanmar’ın iktidar Partisinin lideri, Müslüman soykırımını
örtbas ederek haberleri, “teröristleri güçlendirme yöntemi olarak” tanımlamıştır.
Rohingya azınlığının öldürülmesi karşısında, olaylara ilk
tepkisinde medya tarafından sessizliği nedeniyle tarafından eleştirilen,
Myanmar’ın iktidar Partisi lideri ve Nobel Barış Ödülü Sahibi Aung San Suu Kyi,
bütün desteklerinin Rakhine Eyaletindeki bütün halka olduğunu ilan etmiştir.”
(Tipik politikacı lafı)
O, aynı zamanda, teröristlerin çıkarlarına paralel olan
yanlış bilgiden oluşan kocaman bir buz dağı” nı eleştirmiştir! (Korkunç gerçeği
örtbas etmek için diyaloğu başka kanala çekme çabası)
………………………………………………………………………………
SONUÇ VE ÇÖZÜM: 2 Nolu haberde fark ettiğiniz gibi 2017 Eylül itibariyle Myanmar Devlet Başkanı olan
Bayan Aung San Suu Kyi’nin hayatı incelendiğinde onun da çok çile çektiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki “politika” denen meslek “Şeytanın sanatı” olduğundan çocukluğunda ve
gençliğinde çok zulüm görmüş, yoksulluk çekmiş nice kişi sonradan makam,
zenginlik ve şöhret sahibi olunca kısa sürede onlar da maalesef bozulmaktadır!
İşte Şeytanın kendisi , Hz.Musa zamanında onun akrabası Karun da, Belam bin Baura adlı alim
de bir zamanlar salih varlıklar iken sonradan Allah’a asi
olmuşlar,kötüleşmişler ve küfür
bataklığında helak olmuşlardır!
Aung San Suu
Kyi, orduyu ve çeteleri lanetlese ve “en
kısa sürede suçlular cezalandırılacak”, dese kısa sürede suikaste kurban
gidecektir! Bu nedenle siyaset ölümü göze alma mesleğidir; yoksa dürüst
insanlar, inancını, karakterini ve onurunu kaybederler! Derler ki, siyaset
‘ateşten gömlek’tir . Şahitlerin ve uzmanların da beyanıyla Myanmar’da Müslüman
katliamlarını ordunun ve Budist çetelerin yaptığı anlaşılmaktadır.
ÇÖZÜM: Dünyada bir millette, toplumda başka bir kavme karşı hor görme, kin,
nefret,önyargı ve intikam duygusu varsa,
dürüst ve vicdanlı 1 milyar kişi kınasa da, ağlasa da, devamlı para yardımı da
gönderse bu zulümler ve katliamlar bitmez! Sadece mülteci kamplarındaki
yaralılar bir süre daha yaşar… Myanmar’daki soykırımı durdurmak için öncelikle
komşu ülkeler Bangladeş, Malezya, Endonezya, Pakistan, Türkiye gibi ülkeler
ittifak kurup savaş gemileri ve güçlü ordular göndererek fiilen savaşmalıdır,
isterse savaşın kayıpları daha çok olsun; insanlık böyle belli olur! İnsanoğlu
ancak musibetten anlar! (Kuran ayetleriyle açıkça belirtilmiştir!)
İkinci bir seçenek var; Uluslar arası İttifak, bütün mazlum
kavmi yani 1 milyon Rohingyalıyı diğer
iyi ülkelere paylaşarak yerleştirirler,
böylece katliamdan ve korkunç muamelelerden kurtulurlar…İkisinden hangisinin
yapılacağına inanıyorsunuz? Üçüncü durum ise, bütün bir kavmin dünyanın gözü
önünde zamanla soykırıma uğramasıdır, zaten bu yapılıyor…İşte insanlığın utanç
verici, korkunç yapısı…Herkes Kıyamete kadar ne ekerse onu biçecek! Sağlıcakla…16.09.2017
HAZIRLAYAN: Mimoza
Evrensel Keşifler Grubu,
P.K. 268, Devri Cedid
Mah. Vatan Cad. 42001 Nalçacı, KONYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder